Atatürk İlkeleri

1-Cumhuriyetçilik

Cumhuriyet kelimesi dilimize Arapça “Cumhur” kelimesinden gelmiştir. Cumhur; halk,ahali,büyük kalabalık anlamına gelmektedir. Cumhuriyet kelimesinin Fransızca karşılığı  “La Re’publique” , İngilizce karşılığı ise “The Republic” tir.Aslı Latince olan “Res Publica” kelimesinden türemiştir. Res Publica;kamuya ait şey, kamu malı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla Cumhuriyet,gerek Latince, gerekse Arapça kökeninde aynı kavramı ifade etmektedir.

Cumhuriyet hem bir devlet şekli, hem de bir hükümet şekli olarak kabul edilmektedir. Devlet şekli olarak cumhuriyet, egemenliğin bir kişi veya zümreye değil, toplumun tümüne ait olduğu bir devleti ifade etmektedir. Devlet şekillerinin belirlenmesinde kriter egemenliğin kaynağı olduğuna göre, cumhuriyetin bu anlamda bir devlet şekli olduğunu söyleyebiliriz. Ancak cumhuriyeti aynı zamanda bir hükümet şekli olarak da kabul etmek mümkündür. Bu anlamda cumhuriyet, başta devlet başkanı olmak üzere, devletin başlıca temel organlarının seçim ilkesine göre kurulmuş olduğunu  ifade eder. Aslında devlet ve hükümet şekli olarak cumhuriyet kavramları birbiriyle yakından ilgilidir. Egemenliğin siyasi toplumun tümünde olduğu bir sistemde, devletin temel organlarının millet iradesinin ifadesi olan seçimlerle oluşması tabiidir. Aynı şekilde,devletin temel organlarının seçimle belirlendiği bir sistem, milli egemenlikten başka bir ilkeye  dayanamaz. Türkiye’de cumhuriyeti  ilan eden 29 Ekim 1923 tarihli “Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun bazı maddelerinin değiştirilmesine dair kanun” ile Türkiye Devleti’nin şekl-i hükümeti cumhuriyettir denmek suretiyle,cumhuriyet bir hükümet şekli olarak vasıflandırılmıştır.1924 tarihli anayasa da ise “Türkiye Devleti Bir Cumhuriyet”tir denilerek,cumhuriyete daha doğru olarak bir devlet şekli niteliği verilmiştir.Cumhuriyet daha sonraki anayasalarımızda da bir devlet şekli olarak ifade edilmiş ve Cumhuriyet ilkesinin modern Türkiye bakımından taşıdığı büyük ve tarihi önem dolayısıyla, bu ilkenin bir anayasa değişikliği ile bile değiştirilemeyeceği,değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği hükme bağlanmıştır.

Görüldüğü gibi cumhuriyetçilik ilkesi ,Atatürk’ün devlet anlayışının temellerinden birini oluşturduğunu gördüğümüz  milli egemenlik ilkesiyle çok sıkı bir ilişki içindedir ve onun tabii bir sonucudur.Milli egemenlikle ,cumhuriyet ilkesi arasındaki bu yakın ilişki göz önüne alındığında, Anadolu’da milli egemenliğe dayanan ve millet iradesinden kaynaklanan bir rejim kurulduğunda, aslında o, bir cumhuriyet niteliği taşımaktadır. Dolayısıyla TBMM. Hükümeti,  henüz adı konulmamış bir cumhuriyetten başka bir şey değildir.

Bir devletin adının cumhuriyet olması ve başında da veraset yoluyla iktidara  gelmiş olmayan bir devlet başkanının bulunması,o devletin mutlaka milli egemenlik ilkesine dayanan demokratik bir rejime sahip olduğunu göstermez. kendisini cumhuriyet olarak vasıflandırdığı halde, gerçekte ne millet egemenliği ile, ne demokrasi ile hiç ilgisi olmayan devletlerin ,tarihte de, bugün de sayısız örnekleri vardır.Oysa Atatürk’ün Cumhuriyetçilik anlayışı, sadece hükümdarlığın reddi anlamına gelen cumhuriyetçilik değil,demokratik Cumhuriyetçiliktir.Atatürk’e göre,demokrasi prensibinin en modern ve mantıklı biçimde uygulanabilmesini sağlayan hükümet şekli,cumhuriyettir.

Cumhuriyet ile Monarşi arasındaki temel farklılıklardan biri de,cumhuriyetin “vatandaşlık” ,monarşinin ise “uyrukluk(tabiiyet)”kavramlarına dayanmasıdır.Monarşilerde hükümdar kutsaldır ve kusursuzdur.Cumhuriyette ise bütün vatandaşlar kanunlar önünde eşittir ve devlet yönetimine eşit olarak katılma hakkına sahiptir.

Cumhuriyetçilik ,cumhuriyeti devletin siyasi rejimi olarak benimseme ve onu fazilet rejimi olarak tanımlama ve değerlendirme demektir.En pratik tanımı itibariyle ise Cumhuriyetçilik, cumhuriyete sahip çıkmak ve onu korumak demektir.

Cumhuriyetçilik, fertlerin değil,milletin bütününün benimsediği bir ilkedir ve Türk Milletine aittir.Türkiye’de cumhuriyet ırk,dil,din,cinsiyet farkı gözetmeksizin bütün vatandaşların paylaştıkları ve yararlandıkları siyasi rejimin adıdır.Sonuç itibariyle cumhuriyet,en gelişmiş devlet şekli olarak,Türk inkılâbının sonucudur,başarısıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, anayasalarımızda  ifadesini bulduğu şekliyle demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olmak gibi değişmez niteliklere sahiptir.

Top