İnkılap tarihi

Mustafa Kemal toplumun , ordunun,eğitimin ve yönetimin  eskiyen ve aksayan yönlerini köklü bir şekilde çözmek ve var olan sorunlardan kurtulmak için bir dizi yeniliklere imza attı.Atatürk bu yenilikleri yaparken yeri ve zamanında açıklamalarda bulunarak bizzat kendisi yeniliklerin  halka açıklanmasında bulundu.

I. TBMM’NİN AÇILMASI (23 Nisan 1920)

TBMM dualarla açıldı

İşgal edilen bölgelerde yapılan seçimler sonunda seçilen milletvekilleri ile İstanbul’dan gelen milletvekillerinin katılımıyla 23 Nisan 1920’de ilk TBMM açıldı (I. TBMM’de M. Kemal’e karşı olanlar, İstanbul meclisinden gelenlerdir). Yapılan seçimler sonunda M. Kemal başkan seçildi ve böylece yeni hükümet kuruldu.

TBMM’nin Aldığı İlk Kararlar

  1. Hükümet kurmak gereklidir.
  2. Geçici olmak kaydıyla bir hükümet başkanı veya padişah vekili atamak doğru değildir.
  3. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
  4. TBMM’nin üstünde hiçbir güç yoktur.
  5. TBMM yasama ve yürütme yetkilerini kendinde topladı.
  6. Meclis’ten seçilecek bir heyet hükümet işlerine bakar, Meclis’in başkanı bu heyetin de başkanıdır.
  7. Padişah ve halife, baskı ve zordan kurtulduğu zaman meclisin düzenleyeceği yasaya uygun olarak durumunu alır.

 1.TBMM binasından görüntü

I. TBMM’nin Özellikleri

  • Yeni bir Türk devleti kuruldu, Temsil Heyeti’nin görevi sona erdi (Kurucu Meclis özelliği taşır, ancak savaş döneminde olduğu için açıkça ifade edilmemiştir. “olağanüstü yetkilere sahip meclis” ifadesi kullanıldı).
  • Meclis Hükümeti esas alındı (Hükümet başkanı aynı zamanda meclis başkanıdır).
  • Kuvvetler birliği ilkesi benimsendi (yasama, yürütme, yargı gücü meclisindi).
  • “Milli egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” kararıyla saltanat sistemi geçersiz hale geldi. Bu cumhuriyet idaresine geçişin en kesin belirtisidir.
  • TBMM’nin üstünde bir güç yoktur ifadesiyle İstanbul Hükümeti yok sayıldı.
  • Ulusal bağımsızlığı gerçekleştirmiştir. Ulusal egemenlik ilkesini de benimsemiş, ancak dönemin koşulları gereği açıklamamıştır.
  • Demokratik ve ihtilalci niteliği bulunmaktadır.
  • Ulusal birliğin bozulmaması için saltanat ve hilafet makamlarına dokunulmamıştır.
  • Anayasal bir temel üzerine kurulmamıştır (1921 Anayasasının ilanı ile hukuki geçerlilik kazanacaktır).

                                                            1.TBMM binası ve çevresi 1920

I. TBMM’nin Yaptığı Çalışmalar  

  1. Kurtuluş Savaşı’nı yaparak yurdu düşmandan kurtardı.
  2. Çıkan iç isyanları bastırdı.
  3. Uluslar arası antlaşmalar yaptı.
  4. Sevr Antlaşması ile Mondros Ateşkes Antlaşması yerine Lozan Barış Antlaşmasını yaptı.
  5. İstiklal Marşı’nı kabul etti.
  6. Saltanatı kaldırdı.
  7. İlk anayasayı hazırladı (Teşkilat-ı Esasiye Kanunu).

NOT: I. TBMM Hükümeti görevini 11 Ağustos 1923’te II. TBMM’ye devretmiştir.

 

Yeni Türk Devleti’nin İlk Anayasası (Teşkilat-ı Esasiye Kanunu/20 Ocak 1921)  

Kabul Edilme Nedenleri: TBMM, üzerinde hiçbir gücü tanımamakla padişah ve halifeliği reddetmiştir. Bu yeni bir devletin kurulduğunun ifadesiydi. Bu nedenle yeni devlete yeni bir anayasa gerekiyordu.

1921 Anayasası’nın Esasları

  1. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
  2. Yasama, yürütme ve yargı güçleri Meclis’e aittir (Güçler Birliği).
  3. Din ve şeriat işlerini yürütmek TBMM’nin görevidir (ilk anayasa laik değildir).
  4. Padişah ve halifenin geleceği meclisin vereceği karara göre olacaktı. Amaç, padişah ve hilafet yanlıları arasında ikilik çıkarmamaktı.

 

 

Özellikleri

  • Osmanlı İmparatorluğunun yerine yeni bir devletin kuruluşunu hukuki ve siyasi yönden belgelemiştir.
  • Ulusal egemenliği esas kılan ve egemenliğin Osmanlı Devleti’nde Türk ulusuna geçtiğini belgelemiştir.
  • TBMM’nin kuruluşunu yasal hale getirmiştir.
  • Demokratik ve ihtilalci karaktere sahiptir.
  • Olağanüstü koşullarda hazırlandığı için kısa ve özet halinde hazırlanmıştır.
  • İlk defa meclis hükümeti sistemi benimsenmiştir.
  • Devletin resmi dini belirtilmemiştir.
  • Amasya Genelgesi’nden itibaren gelişen ruha resmi bir kimlik kazandırmış ve önderlik etmiştir.

NOT: 1921 Anayasası 1924 tarihinde yürürlükten kalkmıştır.

NOT: 1921 Anayasası’nda yapılan en önemli değişiklikler, cumhuriyetin ilanıyla olmuştur. Cumhuriyetin ilanı ile “Meclis Hükümeti Sistemi” terk edilerek bugünkü “Kabine Sistemi”ne geçilmiştir.

TBMM’ye Karşı Tepkiler

  1. Damat Ferit Paşa, şeyhülislamın emriyle Kuva-i Milliyecileri vatan haini ilan etti.
  2. M. Kemal ve arkadaşları idama mahkûm edildi.
  3. Azınlık cemiyetleri iki hükümet arasındaki gerginliği kullanarak çıkarları için isyan etmeye başladılar.
  4. Osmanlı Hükümeti bu ayaklanmaları destekleyerek, asilere bile rütbe dağıttı.

TBMM’ye Karşı Çıkarılan Ayaklanmalar

Sebepleri

  • İngilizlerin Boğazlara sahip olmak için halkı isyana kışkırtması
  • Halkın savaşmak istememesi
  • İstanbul Hükümeti’nin, halkı M. Kemal ve arkadaşlarına karşı kışkırtması
  • Kuva-i Milliye’nin olumsuz hareketleri (halktan zorla para almaları, malzeme toplamaları vs.)
  • Bazı Kuva-i Milliye şeflerinin düzenli orduya katılmamak için ayaklanmaları
  • Bağımsız devlet kurmak isteyen azınlıkların faaliyetleri

TBMM’ye Karşı Çıkan Ayaklanmalar

İstanbul Hükümeti’nin Çıkardığı İsyanlar

Bu isyanlar İstanbul Hükümeti’nin, hilafet ve saltanatı korumak, Boğazlar ve çevresinin güvenliğini sağlamak amacıyla çıkardığı isyanlardır.

  1.  Aznavur İsyanı: Balıkesir, Gönen ve Susurluk civarında, dini alet eden Ahmet Aznavur isminde biri tarafından çıkarıldı. Kuva-i Milliye birlikleri tarafından bastırıldı (16 Nisan 1920)
  2.  Kuva-i İnzibatiye Ayaklanması: Hilafet Ordusu diye de adlandırılan bu ordu Sakarya’nın doğusundan ve Geyve Boğazı’ndan milli kuvvetlere saldırdılar. İsyan Ali Fuat Paşa komutasındaki birlikler tarafından bastırıldı.

İstanbul Hükümeti İle İşgal Devletlerinin Birlikte Çıkardığı İsyanlar

  1.  Bolu-Düzce-Hendek ve Adapazarı Ayaklanmaları: Halkın dini duygularını kullanarak çıkarılan bir isyandır. İsyan, Ali Fuat Paşa ve Refet Bey tarafından bastırıldı.
  2.  Konya Ayaklanması: Delibaş Mehmet adında biri Çumra’da halkı isyana kışkırtmıştır. Konya’yı işgal etmiştir. İsyan ulusal güçler tarafından bastırıldı.
  3.  Yozgat Ayaklanması: Yozgat ve Zile dolaylarında, Çapanoğulları ve Aynacıoğulları aşiretleri tarafından başlatıldı. Boğazlayan, Şarkışla, Yıldızeli, Tokat, Zile ve Çorum bölgelerinde yayılmıştır. Ayaklanma Çerkez Ethem tarafından bastırıldı.
  4. Afyon Ayaklanması: İsyan Yunanlıların kışkırtması sonucu Çopur Musa tarafından çıkarıldı. İsyanı Refet Bey bastırdı.
  5. Ali Batı Ayaklanması: Haziran 1919’da Cizre ve Nusaybin’de başladı. Kuva-i Milliye birlikleri tarafından bastırıldı.
  6.  Koçkiri Ayaklanması: Sivas ve çevresinde Ekim 1920’de çıkarıldı. Kuva-i Milliye birlikleri tarafından bastırıldı.

 

Kuva-i Milliye Yanlısı İken Sonradan Ayaklananlar

  1. Milli Aşireti Ayaklanması: Anze Aşireti önceleri, Urfa’da Fransız işgaline karşı başarılı mücadelelerde bulundu. TBMM kurulunca, bu aşiret Fransızların da kışkırtmasıyla TBMM’ye başkaldırdı. Milli kuvvetlere yenilerek Suriye’ye çekildi.
  2. Demirci Mehmet Efe Ayaklanması: Demirci Mehmet Efe düzenli ordunun kurulmasına ve otoriteye karşı çıktı. Refet Bey bu ayaklanmayı Aralık 1920’de bastırdı.
  3. Çerkez Ethem Ayaklanması: Kurulduğunda Kuva-i Milliye’ye büyük katkıları olan Çerkez Ethem, düzenli ordunun kurulmasına karşı çıktığı için isyan etti.

 

 

 

Azınlıkların Çıkardığı İsyanlar  

  1. Ermeni Ayaklanması: Bu ayaklanma, Doğu Anadolu ve Adana civarındaki Ermenileri içine alarak yayıldı. Ayaklanmalar Gümrü Antlaşması’nın imzalanması ile sona erdi.
  2. Rum Ayaklanması: Doğu Karadeniz Rumlarının Pontus Rum Devleti kurma amacıyla başlattıkları isyandır.  Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasıyla son buldu.

TBMM’nin İsyanlar Karşısında Aldığı Tedbirler

  • Osmanlı Hükümeti’nin bütün işlemleri yok sayıldı.
  • M. Kemal, Ankara müftüsünden aldığı fetva ile Ankara’daki yönetimin dine aykırı olmadığını ilan etti.
  • TBMM Damat Ferit Paşa’yı vatan haini ilan etti.
  • Düzenli ordunun kurulması sağlanarak Kuva-i Milliye birlikleri kaldırıldı.
  • Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkarılarak isyanlar bastırılmak istendi.
  • İstiklal Mahkemeleri kurularak, verilen cezalarla caydırıcı olunmaya çalışıldı.
  • Hükümetin olumsuz propagandalarına karşı halkı doğru bilgilendirmek amacıyla Anadolu Ajansı kuruldu.

İsyanların Sonuçları

  1. Milli Mücadelede zaman kaybına neden oldu.
  2. Kesin zaferin kazanılması gecikti.
  3. Düşman, işgal ettiği yerlerde ilerleme imkânı buldu.
  4. Milli kuvvetler birbirlerine kırdırıldı.
  5. Bu olaylar düzenli ordunun kurulmasına zemin hazırladı.
  6. TBMM, isyanları bastırmakla gücünü ispatladı.

II. TBMM’nin Açılması (11 Ağustos 1923–1 Ekim 1927)  

Nedenleri:

  • Kurtuluş Savaşı yıllarında I. Meclis’in yıpranması (milli bağımsızlık ilkesini gerçekleştirmiş) 
  • I. Meclis’te saltanat yanlılarının muhalefeti 
  • Ulusal egemenliğin yerleşmesi ve devrimleri gerçekleştirecek devrimci kadrolara olan gereksinim 

Seçimlere 1 Nisan 1923’te karar verilmiş ve 23 Nisan 1923’te gerçekleştirmiştir. 9 Ağustos 1923’te “Müdafaa-i Hukuk Grubu”, “Halk Partisi” adını almış, 11 Ağustos’ta da yeni yasama yılına başlanmıştır.

II. TBMM; hukuk, ekonomi, eğitim ve toplum alanında devrim hareketlerini gerçekleştirmiş, eski yasama döneminden kalan sorunlar bu dönemde çözüme kavuşturulmuştur.

NOT: Lozan Barış Antlaşması’nın onaylanması, Cumhuriyet’in ilanı ve Ankara’nın başkent olması bu yasama döneminde olmuştur. 

NOT:Bu yönleriyle II. TBMM İnkılâp Meclisi özelliğindedir.

Mudanya Ateşkes Antlaşması (11 Ekim 1922):

Batı Anadolu'nun, Yunanlılardan temiz­lenmesinden sonra Türk kuvvetleri Boğazlar ve İstanbul'a yürüdü, İngiltere, Boğazlar ve İstanbul'u savun­mak istediyse de, Fransa, İtalya'dan ve sömürgelerinden gerekli desteği göremedi. Sovyetler Birliği de Türkleri destekleyeceğini açıklayınca, ateşkes görüşmelerini kabul etmek zo­runda kaldı.Mudanya’da (Bursa) yapılan ateşkes görüşmelerine İngiltere, Fransa, İtalya ve TBMM katıldı. Yunanistan görüşmelere katılmadı. Konferansta TBMM Hükümeti’ni İsmet Paşa temsil etti.

Görüşmeler sonunda Türkiye, İngiltere, Fransa ve İtalya ara­sında Mudanya Ateşkes Antlaşması im­zalandı.

Buna göre:

1. Türk-Yunan savaşı sona erecek, antlaşma 14–15 Ekim gecesinden itibaren sona erecek.

2. Doğu Trakya 15 gün içinde boşaltılacak, 30 gün içinde Türk yöneticilere devredilecek.

3. Doğu Trakya (Edirne dâhil), Meriç Irmağının sol sahiline kadar Yunan ordusu tarafından boşaltılacak ve TBMM Hükümetine teslim edilecek. Türkler barış imzalanana kadar Doğu Trakya'da sekiz bin jandarma bulunduracak.

4. Boğazlar ve İstanbul TBMM Hükümeti yö­netimine bırakılacak ancak barış antlaşmaları imzalanıncaya kadar İtilaf Devletleri İstanbul’da kalacak.

5. Barış antlaşması imzalanıncaya kadar Türk silahlı kuvvetleri Çanakkale ve İzmit yarımadasında belirlenen çizgiyi geçemeyecek.

6. İtilâf Devletlerinin kuvvetleri, barış imzala­nıncaya kadar İstanbul'da kalacak.

7. Barış antlaşması imzalanıncaya kadar Meriç’in sağ sahili ve Karaağaç İtilaf Devletleri’nin işgali altında kalacak.

Önemi:

  • Yeni Türk Devleti hukuken kabul edildi.
  • Türk Kurtuluş Savaşı’nın askeri safhası sona erdi.
  • Boğazlar, İstanbul ve Doğu Trakya, savaş yapılmadan kurtarıldı.
  • Mondros Ateşkes Antlaşması hükümsüz hale geldi.
  • İstanbul’un TBMM’ye bırakılması ile İtilaf Devletleri Osmanlı saltanatının hukuken sona erdiğini kabul etmiş oldu    ( Resmen Saltanatın kalkması ile sona erecek)
  • Kurtuluş Savaşımızın savaş dönemini bitiren antlaşmadır.
  • Lozan Antlaşması’nın temelini oluşturdu.
  • İngiltere’de hükümet değişikliği oldu, savaş yanlısı Loyd Corc Hükümeti düştü.

NOT: Lozan Antlaşması ile Misak-ı Milli’nin Trakya sınırı çizildi, İngiltere TBMM’yi resmen tanımış oldu.

NOT: Halide Edip Adıvar’ın “Ateşten Gömlek” adlı romanı, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun “Ankara” adlı romanı, M. Kemal’in “Nutuk” eseri Kurtuluş Savaşı yıllarını anlatan önemli eserlerdir.

Zaferin Ve Bağımsızlığın Tescili Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Mudanya Ateşkes Antlaşmasından sonra barış esaslarını görüşmek üzere Lozan Konferansı toplandı (20 Kasım 1922). Konferans, tarafsız bir ülke olan İsviçre’nin Lozan kentinde toplandı. Konferansa TBMM adına (Mudanya’daki başarısından dolayı) İsmet Paşa katıldı.

Konferansa İstanbul Hükümeti de çağrılınca M. Kemal ikiliği önlemek ve Lozan’a tek katılmak için Saltanatı Lozan Antlaşması öncesi kaldırdı.

İtilaf Devletleri özellikle İngiltere ve Fransa, I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan Osmanlı Devleti’nin yeniden gözden geçirilmesi olarak görüyor, Sevr’e benzer ayrıcalıklar elde etmek istiyorlardı.

TBMM bu görüşmelerde Misak-ı Milli sınırları içinde bağımsız yeni bir devletin kurulduğu, buna bağlı olarak da Osmanlılardan kalan kötü mirası üstlenmediğini kanıtlamak, milli egemenliği sınırlayıcı koşulları ortadan kaldırmak istiyordu.

M. Kemal, bu görüşmelerde Ermeni Yurdu ve Kapitülasyonlar konusunda asla taviz vermemelerini istedi (ÖNEMLİ).

Konferansa Türkiye, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Yugoslavya katıldı. Boğazlarla ilgili konular görüşülürken, Sovyet Rusya ve Bulgaristan da hazır bulundular. ABD ise gözlemci olarak katılmıştır. Konferans üç önemli konuyu çözecekti.

1. Türk - Yunan barışının esaslarını belirle­mek.

2. Osmanlı Devleti’nin yerine, yeni Türk Devleti’ni ve onun haklarını tanımak.

3. Osmanlı Devletinin yabancılara vermiş ol­duğu kapitülâsyonları kaldırmak.

Konferans görüşmeleri çok çetin geçti.

-  Borçlar meselesi,

-  Karaağaç,

-  Boğazlar,

-  Kapitülâsyonlar,

-  İstanbul'un İtilâf Devletlerince boşaltılması,

-  Irak sınırımızın belirlenmesi (Musul), konularında Türk heyetinin bütün iyi niyet çabalarına rağmen an­laşmaya varılamadı. Konferans 4 Şubat 1923’te dağıldı.

Konferans tekrar toplandığında Lozan Antlaşması imza­landı (24 Temmuz 1923).

 

Lozan Antlaşması'na göre Türkiye haritası

Lozan Barış Antlaşması’nın Koşulları

1. Sınırlar

a) Güney Sınırı (Suriye): 20 Ekim 1921 tarihli Fransa ile imzalanan Ankara Antlaşması’nda belirlenen sınırlar kabul edildi.

b) Güneydoğu Sınırı (Irak): Musul-Kerkük sorunundaki anlaşmazlıktan dolayı sınır belirlenmemiştir. Sınırın daha sonra (9 ay içinde) TBMM ile İngiltere arasında yapılacak ikili görüşmelerde belirlenmesine karar verilmiştir. Türkiye ile İngiltere arasında çözümlenemezse Milletler Cemiyeti’nin vereceği karara bırakılacaktı.

c) Trakya Sınırı: Mudanya Antlaşması şartları kabul edildi. Meriç Nehri sınır oldu. Doğu Trakya Türkiye’ye, Batı Trakya Yunanistan’a bırakıldı.

d) Bulgaristan Sınırı: İstanbul Antlaşması (1913) ve Nöyyi Antlaşması’nda (1919) belirlenen sınırlar kabul edildi. Meriç Nehri sınır oldu.

e) Doğu Sınırı (İran): İran ile imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması’ndaki (1639) sınır kabul edildi.

f) Kuzeydoğu Sınırı: Moskova Antlaşması ve Sovyet Rusya’nın egemenliğindeki Kafkas Cumhuriyetleri arasında imzalanan Kars Antlaşması kabul edildi.

 

2. Ege Adaları

Gökçeada (İmroz) ve Bozcaada Türkiye’ye verilecek, bu adalar dışındaki Ege adaları silahsız olmak koşuluyla Yunanistan’a bırakılacaktı (Midilli, Sakız, Sisam, Nikarya vb).

12 adalar İtalya’da kalmaya devam edecekti (II. Dünya Savaşı’ndan sonra 10 Şubat 1947’de İtalya ile            yapılan antlaşma sonucu silahsız olarak Yunanistan’a bırakıldı).

Kıbrıs, İngiltere’ye bırakıldı (İngiltere’ye ayrıca Mısır ve Sudan da bırakıldı).

 

3. Kapitülasyonlar

Tümüyle kaldırıldı (Misak-ı Milli’ye uygun olarak çözüldü). Ekonomik bağımsızlık sağlanmış oldu.

 

4. Borçlar

Duyun-u Umumiye (Genel Borçlar İdaresi) kaldırılacaktır.

Borçlar Osmanlı Devleti’nden ayrılan devletler ile Türkiye arasında paylaştırılacaktır (1854–1912 yılları arasındaki borçlar; Yunanistan, Bulgaristan ve İtalya, 1912–1914 yılları arasında yapılan borçlar Arap topraklarında hâkimiyet kuran devletler arasında paylaştırıldı).

Osmanlı borçlarının büyük bir bölümünü TBMM ödeyecekti.

Türkiye, kendi payına düşeni, belirli taksitlerle Fransız Frangı olarak ödeyecekti.

NOT: Türkiye Osmanlı’dan kalan tüm borçları 1954 tarihinde tamamen bitirmiştir.

 

5. Savaş Tazminatı

Yunanlılar savaş tazminatı olarak Türklere Karaağaç kasabasını vereceklerdi. İtilaf Devletleri’nin, Türlerden istedikleri savaş tazminatı kabul edilmeyecekti.

 

6. Azınlık Hakları

Bütün azınlıklar Türk uyruklu olarak kabul edildi. Azınlıklarla Türkler her alanda eşit sayılacaktır (Aynı eğitim ilkesi geçerlidir; Bulundukları ülkede serbestçe dolaşma hakkına sahip olacaklar; Manevi ve siyasi ayrım yapılmayacak; Yasalar önünde eşit olacaklar; Siyasi sistem içinde yer alacaklar; Kendi anadillerini konuşacaklar).

 

7. Nüfus Mübadelesi

Türkiye'deki Rumlar ile Yunanistan'daki Türkler değiştirilecekler. Fakat "Batı Trakya Türkleri ile İstanbul Rumları bu değişimden ayrı tutulacak." (tam olarak 1930 da çözümlendi).

 

8. Yabancı Okullar

Türkiye yabancı okullar konusunu bir iç sorun sayarak görüşmeyi reddetmiştir. Bu okullar Türk Devleti’nin koyacağı kanunlara göre faaliyet gösterecektir. Türkiye’deki yabancı okullar Türk Milli Eğitimi’nin esaslarını kabul edecekti. Türk kanunlarına ve diğer okulların bağlı bulundukları tüzük ve yönetmelik hükümlerine uyacaklardır. Türk Hükümeti bu okulların öğrenimini düzenleyecektir.

 

9. Boğazlar

Boğazlar, başkanının Türk olduğu uluslar arası bir komisyon tarafından yönetilecek, iki yakası kıyıdan itibaren 15 km’lik bir kısmı ve İmralı Adası askerden arındırılacak.

Bu komisyon Milletler Cemiyeti’nin denetiminde olacak.

Barış zamanında ticaret gemileri ve uçaklar serbestçe geçebilecek, savaş zamanında ise Türkiye savaşta yer alırsa Boğazlarla ilgili istediği gibi davranma yetkisine sahip olacak.

NOT: Boğazlarla ilgili uluslar arası bir komisyonun varlığı milli bağımsızlığa aykırı bir durumdur. Bu durum 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile değişmiştir.

 

        10. Patrikhane Sorunu

Türk tarafının bütün çabalarına rağmen kaldırılamadı. Ortodoks Patrikhanesi’nin İstanbul’da kalmasına ama herhangi bir siyasi faaliyette bulunmamasına, yabancı kiliselerle ilişki kurmamasına karar verilmiştir. Patrik seçiminde Türkiye’nin hakkı yok ancak Yunanlıların hakkı vardı.

       

        11. İstanbul’un Boşaltılması

İtilaf Devletleri antlaşmanın imzalanmasından 6 hafta içinde boşaltılacaktır.

 

Lozan’da Çözümlenemeyen (Yarım Kalan) Konular:

  1. Fener Rum Patrikhanesi bütün çabalara rağmen yurt dışına çıkarılamadı.
  2. Boğazlar konusunda tam hâkimiyet sağlanamadı. 
  3. Hatay ve Musul sorunları Misak-ı Milli’ye uygun çözülemedi. 
  4. Türkiye Ege Adaları ve 12 Ada’yı alamadı. 

 

Lozan Barış Antlaşması'nın Önemi:

-Yeni Türk Devleti’nin varlığı ve bağımsızlığı bütün dünya devletlerince resmen tanındı.

-Türkiye’de yapılaması düşünülen inkılâplar için uygun ortam oluşturdu.

- İtilaf Devletleri bu antlaşmayla Misak-ı Milli’yi tanımış oldu. Misak-ı Milli büyük ölçüde gerçekleşti.

- Sömürge altında yaşayan milletlere bağımsızlık yolunda örnek oldu.

- İtilaf Devletleri, Osmanlı Devleti’nin hukuken sona erdiğini resmen kabul etmiştir.

-Türkiye’nin bağımsızlığını ve egemenliğini sınırlayan engeller büyük ölçüde kaldırıldı.

-Osmanlı Devleti’nden kalan sorunların birçoğu çözüme kavuşturuldu.

-I. Dünya Savaşı’nı bitiren son antlaşmadır. Günümüzde halen geçerliğini korumaktadır.

-Kapitülasyonlar kaldırıldı. Siyasî bağımsızlık yanında ekonomik ba­ğımsızlık elde edildi.

 

Lozan Antlaşması'nın Türk Tarih Kurumu'ndaki tam metni için buraya tıklayınız

Lozan Antlaşması'nın günümüz Türkçesi ile yazılmış tam metni için tıklayınız  

Büyük Taarruz Ve Başkumandanlık Meydan Muharebesi (26–30 Ağustos 1922)

-  Sakarya'da yenilen Yunanlılar, işgal ettik­leri yerleri ellerinde tutabilmek için savun­maya geçtiler.

-  TBMM son hazırlıklarını yapıp Yunanlıları Anadolu’dan atmanın girişimini yapmıştır. Halk orduya destek vermeye devam etmiş, İstiklal Mahkemeleri devreye sokulmuştur. Düşman henüz yurttan atılamadığı için M. Kemal’in başkomutanlık görevi uzatılmıştır.

-  Saldırı planının amacı; düşman kuvvetlerini ani baskınla kuşatıp yok etmekti.

-  Türk ordusu yaklaşık bir yıllık hazırlıktan sonra düşmanı Anadolu'dan sö­küp atmak için, 26 Ağustos 1922’de taar­ruza geçti. Devletin bütün imkânları ile do­natılan Türk ordusu, Yunan kuvvetlerini kuşattı. 27 Ağustos’tan itibaren Türk ordusu üstünlüğü ele geçirdi, Yunan kuvvetleri geri çekilmeye başladı. Aslıhanlar bölgesinde yapılan bu savaşa Dumlupınar Meydan Savaşı denilmiştir. 30 Ağustos 1922 tarihinde Yunan kuvvetlerinin tamamen yok edildiği ve Başkomutan M. Kemal’in doğrudan yönettiği savaşa Başkomutanlık Savaşı denilmiştir. Dumlupınar'da Yunan kuvvetleri yok edildi. Kesin zafer kazanıldı.

-  Mustafa Kemal'in "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!" emriyle Yunanlılar takip edildi. Yunan Başkumandanı Trikopis esir alındı.

-  Türk kuvvetleri 6 Eylül’de Balıkesir’e, 8 Eylül’de Manisa’ya, 9 Eylül 1922 de İzmir'e, 10 Eylül’de Bursa’ya, 17 Eylül’de Bandırma’ya girdi. 18 Eylül 1922 günü Batı Anadolu tamamen düşmandan temizlendi.

-  Bu zafer, Anadolu'nun sonsuza kadar Türk vatanı kalacağını dünyaya ispat etti.

Büyük Taarruz’un Sonuçları

  • Milli mücadele başarıya ulaşmıştır.
  • Anadolu’da İtalyan ve Fransız işgalinden sonra Yunan işgali de sona ermiştir.
  • Kurtuluş Savaşı’nın askeri safhası başarıyla tamamlanmış, silahlı çatışma dönemi sona ermiş, siyasi dönem başlamıştır.
  • Ege Bölgesi düşmen işgalinden temizlenmiştir.
  • İçte milli birlik ve bütünlük sağlanmıştır.
  • Anadolu’nun sonsuza kadar Türk yurdu olarak kalacağı ispatlandı, Türk yurdunun parçalanamayacağı anlaşıldı.
  • Mudanya Ateşkes Antlaşması ve Lozan Barış Antlaşması’na ortam hazırladı.
  • Türk ordusu Çanakkale ve İzmit civarında İngiliz kuvvetleri ile karşı karşıya gelmiştir.
  • Bağımsız Türk Devleti’nin kuruluşuna zemin hazırlayan bir zaferdir.
  • İtilaf Devletleri Türkiye’nin gücünü kabul etmiştir.
Top