Ülkemizin Kaynakları

Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Kulanmakla bitmeyen enerji kaynaklarıdır. Güneş,rüzgar,su ve jeotermal enerji yenilenebilir enerji kaynaklarıdır.Bunların dışında  gel-git ve dalga enerjisindende faydalanılabilinir

Rüzgar Enerjisi: Rüzgar enerjisi; doğal, yenilenebilir, temiz ve sonsuz bir güçtür.Özellikle son yıllarda rüzgarın gücünden yararlanmak için çeşitli projeler yapılmıştır.Ülkemizin Üç tarafının denizlerle çevrili olmasından dolayı hem karada hem denizde büyük rüzgar potansiyeline sahiptir. Türkiye'nin en iyi rüzgar alan yerleri kıyı şeritleri, yüksek yerler  ve dağların tepesinde ya da açık alanlarda  bulunmaktadır. Türkiye'nin en çok rüzgar alan yerleri Ege kıyıları ve Marmara Denizi çevresidir.

Jeotermal Enerji: Jeotermal enerji yerkürenin iç ısısıdır. Bu ısı merkezdeki sıcak bölgeden yeryüzüne doğru yayılır.Yeraltında magmada artan sıcaklık ile yeraltı  sularından ve buhardan yararlanılarak jeotermal enerji elde edilir. Jeotermal enerjiden elektrik üretimi ise  jeotermal buharın gücü ile üretilebilir. Jeotermal enerjiden elektrik üretiminin dışında, binaların ve seraların ısıtılmasında da yaralanılır. Jeotermal enerji kullanımı çevreye ve atmosfere hiçbir  zarar vermez.

 

Su (Hidroelektrik) Enerjisi: Hidroelektrik santrallari akan suyun gücünü elektriğe dönüştürürler.  Büyük bir nehirde akan su büyük miktarda enerji taşımaktadır.Ya da su çok yüksek bir noktadan düşürüldüğünde de yine yüksek miktarda enerji elde edilir. Hidroelekrik enerjisi üretmek için akarsuyun önü kesilir ve bir baraj gölü oluşturulur. Böylece suyun yüksekliği artırılarak potansiyel enerjiyi artırması sağlanır. Sonra kanal yada borular içine alınan su, türbinlere doğru akar, elektrik üretimi için pervane gibi kolları olan türbinlerin dönmesini sağlar. Türbinler jeneratörlere bağlıdır ve mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürürler.

 

Güneş Enerjisi: Güneş enerjisi, güneşin çekirdeğinde hidrojen gazının helyuma dönüşmesi ile açığa çıkan ışıma enerjisidir.

 

Bu enerjinin dünyaya gelen küçük bir bölümü dahi, insanlığın mevcut enerji tüketiminden kat kat fazladır. Güneş pilleri ışık enerjisini soğurarak elektrik enerjisine dönüştürür. Güneş’in Dünya'ya gönderdiği bir günlük enerji, tüm insanlığın bir gün boyunca ihtiyaç duyacağı enerjinin neredeyse on bin katıdır.

 

Yenilenemez Enerji Kaynakları

     

Kullanıldığı zaman biten enerji kaynaklarıdır. Oluşumları binlerce yılda tamamlanan fosil yakıtlar ve radyoaktif maddeler yenilenemezler.

 

Kömür : Yeraltından  çıkarılan fosil kaynaklı yakıttır. Genellikle hayvan fosillerinden oluşur. Bir çok çeşidi vardır. Mesela taş kömürü, demir-çelik fabrikalarında kullanılır. Isı derecesi yüksektir. Antrasit, ısı değeri en yüksek olan kömürdür, ülkemizde az bulunur. Ayrıca ülkemizde en çok bulunan kömür linyittir.

Taşkömürü : Türkiye’de Zonguldak, Amasra, Ereğli arasındaki sahada çıkarılır.
Demir - çelik sanayiinde enerji kaynağı olarak tüketildiğinden, Karabük ve Ereğli demir - çelik fabrikaları buraya kurulmuştur.

Linyit : Türkiye genelde üçüncü jeolojik devirde oluştuğundan linyit en zengin enerji kaynaklarımızdan biridir. Bütün bölgelerde linyit rezervi bulunmaktadır. Taşkömürüne göre kalorisi daha azdır. Ancak yaygın olduğundan enerji ihtiyacımızın en önemli kısmını karşılamaktadır.Linyit yatakları Afşin, Elbistan (K. Maraş), Tavşanlı, Seyitömer (Kütahya), Soma (Manisa), Yatağan (Muğla), Saray (Tekirdağ), Aşkale (Erzurum), Aydın, Amasya ve Yozgat çevresinde bulunmaktadır.



Afşin-Elbistan termik santrali (Kahramanmaraş) Linyit kömüründen elektrik üretir

 

Linyitten elektrik enerjisi elde eden termik santrallerimiz, Soma, Tunçbilek, Seyitömer, Afşin - Elbistan, Yatağan ve Orhaneli termik santralleridir.

Petrol : Yüzmilyonlarca yıldan bu yana denizlerde yaşayan ya da suların denizlere sürüklediği bitki kalıntılarının anaeorabik bir ortamda, uygun şartlar altında (sıcaklık, basınç ve mikroorganizmaların etkisiyle), toprağın üstünde başkalaşmasıyla oluşur. Değeri çok yüksektir, çünkü oldukça az bulunan bir yakıttır.

Doğalgaz : Petrol gibi doğalgaz da çok eski tarihlerden beri bilinmekle ve kullanılmakla beraber; bugünkü konumuna gelişi, 1816 yılında ABD’nin Baltimore kentinin sokak lambalarının doğalgaz aracılığıyla aydınlatılmasıyla başlar.

Dünya enerji tüketiminin %22’ si doğalgaza dayanmaktadır. İşyerleri ve evler ısınma amacıyla çok yoğun miktarda doğalgaz kullanırlar. Isınma, toplam doğalgaz kullanımında %75 gibi bir orana sahiptir. Bunun yanı sıra elektrik üretiminde de doğalgaz kullanılmaktadır. Fakat %10–15 gibi düşük oranlarda kalmaktadır.


Ovaakça (Bursa) termik santrali doğalgazdan elektrik üretmektedir.

 

Nükleer Enerji: Uranyum, plütonyum gibi radyoaktif elementlerin çekirdeklerindeki proton ve nötronları tutan enerjinin ortaya çıkarılması esasına dayanır. Dünyadaki elektriğin yaklaşık %20 si nükleer santrallerde üretilir. Nükleer santraller Dünyanı pek çok yerinde bulunmasının yanında atmosferin kirlenmesine sebep olur. Nükleer enerji santrallerinde elektrik ucuzdur fakat santralin maliyeti oldukça pahalıdır. Ülkemizde yakın zamanda iki tane nükleer santral kurularak hizmete girecektir.

Almanya'da bulunan Kernenergie Nükleer Santrali

 

Kullanıldığı zaman biten enerji kaynaklarıdır. Oluşumları binlerce yılda tamamlanan fosil yakıtlar ve radyoaktif maddeler yenilenemezler.

 

Kömür : Yeraltından  çıkarılan fosil kaynaklı yakıttır. Genellikle hayvan fosillerinden oluşur. Bir çok çeşidi vardır. Mesela taş kömürü, demir-çelik fabrikalarında kullanılır. Isı derecesi yüksektir. Antrasit, ısı değeri en yüksek olan kömürdür, ülkemizde az bulunur. Ayrıca ülkemizde en çok bulunan kömür linyittir.

Taşkömürü : Türkiye’de Zonguldak, Amasra, Ereğli arasındaki sahada çıkarılır.
Demir - çelik sanayiinde enerji kaynağı olarak tüketildiğinden, Karabük ve Ereğli demir - çelik fabrikaları buraya kurulmuştur.

Linyit : Türkiye genelde üçüncü jeolojik devirde oluştuğundan linyit en zengin enerji kaynaklarımızdan biridir. Bütün bölgelerde linyit rezervi bulunmaktadır. Taşkömürüne göre kalorisi daha azdır. Ancak yaygın olduğundan enerji ihtiyacımızın en önemli kısmını karşılamaktadır.Linyit yatakları Afşin, Elbistan (K. Maraş), Tavşanlı, Seyitömer (Kütahya), Soma (Manisa), Yatağan (Muğla), Saray (Tekirdağ), Aşkale (Erzurum), Aydın, Amasya ve Yozgat çevresinde bulunmaktadır.

İnsanın hayatını devam ettirdiği dış ortama doğal çevre denir. İnsan hayatı nasıl sonsuz değilse çevremizde gördüğümüz ve yaşamımıza yardımcı olan doğal kaynaklar da sonsuz değildir.

Dünyadaki doğal kaynaklar hızla tükenmektedir. Bu durum gelecek yıllarda insan hayatını tehdit eden büyük bir tehlikeye dönüşecektir.

Bütün canlıların yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli olan ihtiyaçların başında su gelmektedir. Okyanuslar, denizler, göller, akarsular, bataklıklar, yer altı suları ve buzullar dünyanın başlıca su kaynaklarıdır. Fakat su kaynakları insanlar tarafından hızlı bir biçimde kirletilmekte ve yok edilmektedir.

İnsanları gelecekte bekleyen büyük tehlikelerin başında tatlı su kaynaklarının yok olması gelmektedir. Çünkü dünyada tatlı su rezervi sınırlıdır. Uzmanlar 2025 yılında dünyadaki yedi milyar insanın %40'ının ciddi su sıkıntısıyla baş başa kalacağını tahmin etmektedir.

Tatlı su kaynakları yanında okyanus, deniz ve göller de kirlilik tehdidi altındadır. Bu su kaynaklarında meydana gelen kirlilik ve azalma insan yaşamı dışında diğer canlı türlerinin yaşamını da tehdit etmektedir. Su kaynaklarında meydana gelen kirlilik nedeniyle bozulan doğal dengenin tekrar eski hâline gelmesi ise uzun yıllar almaktadır. Bu nedenle doğal kaynaklara zarar vermemeli, verenleri uyarmalıyız.

İnsanoğlunun en önemli zenginlik kaynaklarından biri de ormanlardır. Ormanlar, sadece ağaç topluluklarından ibaret değildir. Ormanlar; ağaçlar, hava, su, toprak, barındırdığı diğer bitkiler ve hayvanlarla kendine özgü bir alandır.

Yasak olmasına rağmen orman alanlarında kontrolsüz otlatma yapılmaktadır. Kaçak ağaç kesimi ve otlatmaları nedeniyle ormanlarımız zarar görmektedir.

Ülkemizde arazi kullanımı bilimsel olarak yapılmamaktadır. Orman veya meraya dönmesi gereken üzerinde çok düşük verimle tarım yapılan alanlar sanayiye ve yerleşmeye açılmaktadır.

Orman yangınları ülkemizin büyük sorunlarından biridir. Bu yangınların nedenleri çoğunlukla bilinmemektedir. Orman yangınları açısından en hassas bölgelerimiz Akdeniz, Ege ve Marmara bölgeleridir. Ormanlar, su sağlama, su varlığını koruma ve düzenlemede önemli rol oynar. Bugün erozyon nedeniyle tüm barajlarımız dolma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Karakaya Barajı da bunlardan biridir.

Birçok yararı olan ormanlarımızı daima korumalı, zarar verenleri uyarmalıyız.

Ormanlar gibi yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan doğal varlıklardan biri de topraktır.

Toprak, insanların yerleştikleri, evlerini yaptıkları, hayvanlarını otlattıkları, ürünlerini yetiştirdikleri canlı bir örtüdür.

Tarla edinme, kaçak kesim, otlatma, yangın gibi nedenlerle ormanlık alanlar erozyona açık hâle gelmektedir. Yeşil alanların tahribiyle yağmurların oluşturduğu sel yataklarından verimli topraklar ırmaklara taşınmakta ve yok olmaktadır.

Toprağın zarar görmesi, erozyonun yanında çok sayıda insanın yaşamına ve büyük maddi zarara yol açmaktadır. Erozyon, ülkemizdeki en büyük göç nedenlerinden biridir. Erozyon nedeniyle topraklarını kaybeden insanlar bulundukları yerden başka yerlere göç etmek zorunda kalmaktadır.

Erozyon, toprakların üst kısmının akarsular, sel suları ve rüzgâr  gibi dış kuvvetlerin etkisiyle aşındırılaraktaşınmasına denir.

 

Türkiye'nin bütün bölgelerinde erozyon görülür. Ancak şiddeti, bitki örtüsüne göre değişir. Örneğin; bitki örtüsünün sık olduğu Karadeniz Bölge'nde şiddeti daha az iken, bitki örtüsünün cılız olduğu İç Anadolu Bölgesi'nde şiddeti daha fazladır.

DİKKAT: Enerji Kaynakları ikiye ayrılır:

1. Tükenebilen (Yenilenemeyen) Kaynaklar: Kömür, Petrol, Doğal Gaz, Odun.
2. Tükenmeyen (Yenilenebilir) Kaynaklar: Güneş Enerjisi, Rüzgâr Enerjisi, Su Enerji, Jeotermal Enerji.

taşınmasına denir.

Yenilenebilir enerji kaynakları, kulanmakla bitmeyen enerji kaynaklarıdır. Güneş,rüzgar,su ve jeotermal enerji yenilenebilir enerji kaynaklarıdır.Bunların dışında  gel-git ve dalga enerjisinden de faydalanılabilinir

 

Rüzgar Enerjisi: Rüzgar enerjisi; doğal, yenilenebilir, temiz ve sonsuz bir güçtür.Özellikle son yıllarda rüzgarın gücünden yararlanmak için çeşitli projeler yapılmıştır.Ülkemizin Üç tarafının denizlerle çevrili olmasından dolayı hem karada hem denizde büyük rüzgar potansiyeline sahiptir. Türkiye'nin en iyi rüzgar alan yerleri kıyı şeritleri, yüksek yerler  ve dağların tepesinde ya da açık alanlarda  bulunmaktadır. Türkiye'nin en çok rüzgar alan yerleri Ege kıyıları ve Marmara Denizi çevresidir.

Vatandaşların, herhangi bir karşılık beklemeden kazançlarının bir bölümünü devlete vermelerine vergi denir.

Vergilerin ne zaman, kimlerden ve ne kadar alınacağı kanunlarda belirtilir. Bir sanayici ile bir çiftçinin kazancı aynı olmayacağından devlete vermeleri gereken vergiler de farklı olacaktır. Devlet, anayasadaki kanunlara göre herkesten gelirine göre vergi alır.

Devletin, kendi kaynakları ile ülke için gerekli olan yatırımların tamamını yerine getirmesi mümkün değildir. Bu nedenle devletin bu konuda vatandaşın desteğine ihtiyacı vardır. Vatandaşlardan alınan vergiler yine toplum yararı için devlet tarafından kullanılır.

Bazı kurum, kuruluş ve kişilerin kazançlarının devlete vermeleri gereken bölümünü ödemedikleri görülmektedir. Bu olaya vergi kaçırmak denir. Bir kurumun hangi vergi dairesine vergi ödediğini gösteren ve iş yerinin duvarında asılı olan belgeye vergi levhası denir.

Ülkemizde devlete ödenen birçok vergi çeşidi vardır. Bunlardan gelir vergisi, vatandaşların bir yıl içinde elde ettikleri gelirin belli bir oranda vergilendirilmesidir. Vergi sadece kişilerden değil, şirketler, kooperatifler, iş ortaklıkları gibi kurumlardan da alınır. Buna kurumlar vergisi denir. Ev gibi gayrimenkul sahiplerinin ödediği vergiye de emlak vergisi denir.

Vergi mükelleflerinin bir vergi döneminde sağladığı kazancı bildiren belgeye vergi beyannamesi denir.

Vergi mükelleflerini tespit eden vergiyi denetleyen ve toplayan resmî daireye vergi dairesi denir.

Memurların ve işçilerin belirli süreler sonunda kurumlarına verdikleri fiş ve makbuz üzerinden kendilerine verilen paraya vergi iadesi adı verilir.

Vergi vermek her ülke vatandaşı için bir görev olarak kabul edilmeli ve yerine getirilmelidir.

Top