Yaşayan Demokrasi

Monarşi

Tüm yetkilerin ve güçlerin tek kişide toplanmasıdır.

Seçim dışı yöntemler kullanılır.

Yetki, genellikle saltanat yoluyla (babadan oğula) geçer ve tek bir kişide toplanır.

Bu kişinin emirleri tartışılmaksızın kabul edilir.

Yasama, yürütme ve yargı yetkileri bu kişinin elindedir. Kimseye hesap vermez.

Yöneten kişilere kral,kralice,çar,imparator,şah,kağan,hakan,han,padişah ve sultan gibi ismler verilmiştir.

Not:Osmanlı Devleti,Kök Türk Devleti,Bizans Devleti,Batı Roma İmparatorluğu bu sistemle yönetilmişti.Günümüzde ise İspanya,İngiltere,Japonya gibi ülkeler aslında demokrasi ile yönetilmelerine rağmen resmi olarak krallıkla yönetilmektedirler.

Not:Eğer kralın yanında bir de halkın seçtiği meclis varsa o zaman monarşi yönetimi  meşrutiyete(meşruti monarşiye)dönüşür.

Oligarşi

Belli bir sınıfın, grubun ya da küçük bir azınlığın egemenliği ve yönetimi altında tutulan yönetim şeklidir.

Asiller meclisi vardır. Bu meclis krala yaptırım uygulayabilir.

Meclisin kararlarına uymayan kral görevden alınabilir

Kral yetkilerini bu meclisten alır.

 

Teokrasi

Bir ülkedeki siyasal yapılanma, devletin yönetim organları tüm siyasal ilişkilerin dinî kurallara göre düzenlenip yürütüldüğü yönetim biçimidir.Günümüzde Vatikan ve İran gibi devletler bu sistemle yönetilmektedirler

 

Cumhuriyet

İnsanların eşitliğe, seçme ve seçilme hakkına sahip olduğu yönetim biçimidir. Yönetim ve güç halkın kendisinin seçtiği kişilere aittir.

Yasaların üstünlüğü vardır. Buna herkes uymak zorundadır.

Halk memnun olmadığı yöneticileri seçimle değiştirebi­lir

Dünyada en çok kullanılan yönetim şeklidir.Ülkemiz ve pek çok ülke bu sistemle yönetilir.

 

 

 

 

 

NOT:Bir devlet birden çok yönetim şeklini aynı anda  kullanabilir.

Örnek :İran İslam Cumhuriyeti hem seçilerek yönetime gelindiğinden cumhuriyet,hem de islam kuralları yönetimde geçerli olduğundan teokratik bir devlettir.

Meşruti Monarşi İle Yönetilen Devletler    
           
Avusturalya   Kanada    
Antiller ve Barbados Kuveyt    
Bahamalar   Liechtenstein  
Belçika     Lüksemburg  
Belize     Monako    
Bhutan     Malezya    
Brunei     Nepal    
Büyük Britanya (İngiltere) Norveç    
Danimarka   Papua Yeni Gine  
Fas     Solomon Adaları  
Grenada     Svaziland  
Hollanda     Tayland    
İspanya     Tonga    
İsveç     Umman    
Jamaika     Ürdün    
Japonya     Yeni Zelanda  
           
Monarşi İle Yönetilen Devletler    
Birleşik Arap Emirlikleri      
Bahreyn          
Lesotho          
Suudi Arabistan        
Vatikan          
           
Cumhuriyetle Yönetilen Ülkeler    
           
Türkiye     Kosta Rika  
Amerika Birleşik Devletleri Küba    
Afganistan   Laos    
Almanya     Letonya    
Angola     Litvanya    
Arjantin     Liberya    
Arnavutluk   Lübnan    
Avusturya   Macaristan  
Azerbaycan   Madagaskar  
Bangladeş   Makedonya  
Benin     Malavi    
Birmanya     Mali    
Bolivya     Malavi    
Bosna-Hersek   Mısır    
Botswana     Moğolistan  
Brezilya     Moldavya    
Bulgaristan   Moritanya  
Burundi     Mozambik  
Cezayir     Nauru    
Cibuti     Nijerya    
Çad     Nikaragua  
Çek     Orta Afrika  
Çin     Özbekistan  
Dominik     Pakistan    
Ekvador     Palau    
El Salvador   Panama    
Ermenistan   Paraguay    
Estonya     Peru    
Etiyopya     Polonya    
Fiji     Portekiz    
Fildişi Kıyısı   Ruanda    
Filipinler     Rodezya    
Finlandiya   San Marino  
Fransa     Senegal    
Gabon     Sierra Leone  
Gambiya     Singapur    
Gana     Slovenya    
Gine     Somali    
Guatemala   Sri Lanka    
Guyana     Sudan    
Güney Afrika   Surinam    
Gürcistan     Suriye    
Haiti     Şeyşel    
Hırvatistan   Şili    
Hindistan     Tacikistan  
Honduras     Tanzanya    
İndonezya   Tayvan    
Irak     Togo    
İran     Trinidad ve Tobago  
İtalya     Tunus    
İzlanda     Türkmenistan  
Kamerun     Uganda    
Kazakistan   Uruguay    
Kenya     Vanuatu    
Kuzey Kıbrıs   Venezuela  
Kırgızistan   Vietnam    
Kiribati     Yemen    
Kolombiya   Yunanistan  
Komorlar     Zaire (Kongo)  
Kongo     Zambiya    
Kore     Zimbabve    
Romanya     Rusya    

YARGI GÖREVİ

  • Yargı yetkisi bağımsız mahkemelere ve­rilmiştir. Yargı organları kişiler arasında veya yö­netenlerle yönetilenler arasında çıkan uyuşmaz­lıkları yasalara uygun olarak çözümler.
  • Devletin yargı görevini yürüten mahke­melerin tam bağımsız olmaları gerekmektedir.
  • Anayasamıza göre yargı kararları da de­netlenebilmektedir. Bu nedenle yargıyı sağlayan organlar;

1.  Normal Mahkemeler,

2.  Yüksek Mahkemeler olarak ayrılır.

** Anayasamıza göre, vatandaşlar mahke­me kararlarına karşı bir üst mahkemeye başvura­bilir. Sonuç, ilgili mahkemeye ve vatandaşa bildi­rilir. Böylece, uyuşmazlıklar adil bir şekilde çözü­me kavuşturulmuş olur.

Anayasamızda belirtilen yüksek mahke­meler şunlardır:

•  Anayasa Mahkemesi

•   Yargıtay

•   Danıştay

•  Askerî Yargıtay

•  Askerî Yüksek İdare Mahkemesi

•   Uyuşmazlık Mahkemeleri.

Ayrıca insan hakları çiğnenmiş vatandaşlar bütün iç hukuk yollarını denedikten sonra, hak ihlalleri ortadan kalkmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kişisel olarak başvurup haklarını arayabilir­ler.

YASAMA

  • Millet, kendi hâkimiyetine dayanarak ka­nun yapma yetkisini kabul ettiği bir organa verir. Anayasamıza göre, yasama organı TBMM'dir. Bu yetki devredilemez. TBMM genel oyla se­çilen 550 milletvekilinden oluşur.

TBMM’nin Görevleri

•  Kanun koymak, değiştirmek ve kaldır­mak.

• Bakanları denetlemek,

• Para basılmasına karar vermek,

• Savaş ilanına karar vermek,

• Uluslararası antlaşmaları  onaylamak.

• Bütçe ve kesin hesap tasarılarını görüş­mek ve kabul etmek,

• Genel ve özel af ilanına karar vermek

• TBMM, seçimlerin yenilenmesine karar vermek.

  

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi ,hükümetin yaptığı işleri meclis araştırması, meclis soruş­turması ve gensoru yollarıyla denetler. Yapılan işlerde yetkiyi kötüye kullanma ya da yasalara ay­kırı bir durum bulunduğunda meclis, hükümeti "güvenoyu vermemek" yoluyla düşürebilir.

 

  • Hukuk, devletçe konulan ve toplum haya­tını düzenleyen kurallar bütünüdür. Hukuk devle­ti ise yönetimde hukuk kurallarının üstün tutuldu­ğu herkese eşit haklar verilen devleti ifade eder.Hukuk devletinde kurumlar yetkilerini hu­kuk kurallarından alır. Bu nedenle hukuk kuralla­rının milleti temsil eden milletvekilleri tarafından halkın yararı gözetilerek eşitlik ilkesiyle çıkarılma­sı gerekir.
  • Devletin ve toplumun devamını sağlayan hukuk kuralları, herkes tarafından benimsenmesi ve geçerli olması amacıyla birçok kuruluş tarafın­dan denetlenebilir ve düzenlenebilir.Yasalar toplumun ihtiyaçları doğrultusun­da hazırlanır.Bu nedenle bir yasa sürekli aynı şekliyle kalmaz ,değiştirilir ya da tamamen kaldırılır.

 

Aşağıdaki tabloda bir kanunun nasıl çıkarıldığı,TBMM'nin ve Cumhurbaşkanının kanun çıkarmada ve onaylamadıki görevlerini göreceksiniz...

 

Bir Yasa TBMM'den Nasıl Çıkar ?(Kanun Nasıl Yapılır ?)

 

 Bir kanunun çıkması için aşağıdaki tablodaki sıra takip edilir

 

 

 

  • Yukarıdaki tabloyu şu şekilde açıklayabiliriz: 

1-Kanun tasarısını Bakanlar Kurulu hazırlar, kanun teklifini ise milletvekilleri verir.

 

2-Kanun tasarısı ve teklifleri, TBMM Başkanlığı’na sunulur.

 

3-Kanun tasarısı ve teklifleri, TBMM Başkanlığı’nca doğrudan ilgili komisyona gönderilir.

 

4-Tasarı ve teklif üzerindeki görüşmelerini tamamlayan komisyon konuyla ilgili hazırladığı raporunu Genel Kurul gündemine alınmak üzere TBMM Başkanlığı’na sunar

 

5-Kanun tasaır ve teklifleri, Genel Kurul’da madde madde görüşülür. Görüşmelerin tamamlanmasından sonra tasarı veya teklifin tümünün oylaması yapılır. Genel Kurul’da kabul edilen tasarı veya teklif kanunlaşmış sayılır.

 

6-TBMM’den çıkan kanunlar Cumhurbaşkanı’na gönderilir. Cumhurbaşkanı, kanunu 15 gün içinde imzalayarak TBMM’ye gönderir. Cumhurbaşkanı kanunu kabul etmezse 15 gün sonunda meclise geri gönderir. Eğer kanun, mecliste değişikliğe uğramadan geri gönderilirse Cumhurbaşkanı kanunu kabul etmek zorundadır. Eğer kanun, değişikliğe uğrarsa Cumhurbaşkanı kanunu 15 gün içinde meclise geri gönderebilir (Cumhurbaşkanının kanunu kabul etmeyip meclise göndermesine “veto hakkı” denir).

 

7-Cumhurbaşkanı tarafından imzalanıp meclise gönderilen kanun, yürürlüğe girebilmesi ve uygulanabilmesi için Resmi Gazete’de yayımlanır.

 

NOT-1: Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilmeyen kanunlar, meclisten değişikliğe uğramadan Cumhurbaşkanına geri gönderilirse Cumhurbaşkanı kanunu kabul etmek zorundadır. Ancak kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilir.

NOT-2: Bütçe tasarıları ile ilgili kanunu, Cumhurbaşkanı geri gönderemez, kabul etmek zorundadır.

 

 

Konuyla ilgili  geniş bilgiye TBMM internet sitesinden ulaşabilirsiniz...

 

 

YÜRÜTME

Yürütme kanunları uygulama yetkisidir. Bu yetki ülkemizde anayasaya uygun olarak Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kuruluna verilmiştir.

Cumhurbaşkanı

Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Bu sıfat­la Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin birliği­ni temsil eder. Anayasanın uygulanmasını, devlet kurumlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gö­zetir.

 

Bazı Görevleri

1.  Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni gerektiğin­de toplantıya çağırmak,

2.  Yasaları yayımlamak,

3.  Yasaları yeniden görüşülmek üzere Tür­kiye Büyük Millet Meclisi'ne geri göndermek (Ve­to yetkisi),

4.  Anayasa değişikliklerine ilişkin yasaları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunmak,

5.  Yasaların, anayasaya biçim ya da esas yönünden aykırı oldukları gerekçesi ile Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açmak,

6.  Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin yenilenmesine karar vermek,

7.  Başbakanı atamak ve istifasını kabul et­mek,

8.  Türkiye Cumhuriyeti'ne gönderilecek ya­bancı devlet temsilcilerini kabul etmek,

9.  Uluslararası anlaşmaları onaylamak ve yayımlamak,

10.  Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Başkomutanlığını temsil et­mek,

11.  Millî Güvenlik Kurulunu toplantıya çağır­mak,

12.  Üniversite rektörlerini seçmektir.

Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması durumunda da yenisi seçilinceye kadar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, cumhurbaşkanlığı­na vekillik eder ve cumhurbaşkanına ilişkin yetki­leri kullanır.

 CUMHURBAŞKANLARIMIZ

1. Mustafa Kemal Atatürk

2. İsmet İnönü

3. Celal Bayar

4. Cemal Gürsel

5. Cevdet Sunay

6. Fahri Korutürk

7. Kenan Evren

8. Turgut Özal

9. Süleyman Demirel

10.Ahmet Necdet Sezer

11.Abdullah Gül

12.Recep Tayyip Erdoğan

 

Bakanlar Kurulu

Bakanlar Kurulunun diğer adı hükümettir. Bakanlar Kurulu, Başbakan ve bakanlardan olu­şur. Başbakan TBMM üyeleri arasından cumhur­başkanı tarafından atanır. Bakanlar başbakan tarafından belirlenir ve atamaları cum­hurbaşkanının onayına sunulur. Bakan atamasın­da meclis dışından bir kişi de seçilebilir.

Hükümet, vatandaşların temel hak ve öz­gürlüklerini kullanabilmesi için yasaların işlemesi­ni sağlar.

Bakanlar Kurulunun Bazı Görevleri

Vatandaşa iş olanağı sağlamak (fabri­kalar kurmak) 

Vatandaşın  güvenliğini sağlamak.

Yurdu iç ve dış tehditlere karşı koruyarak vatan bütünlüğünü korumak. 

Vatandaşlarına hizmet götürmek( yollar, köprüler, barajlar vs. yapmak)

Tarım ve hayvancılığı geliştirmek.

Başbakanın Bazı Görevleri 

Hükümeti kurmak.

Bakanlar arası işbirliği sağlamak. 

Hükümet politikasını takip etmek.

Cumhurbaşkanın katılmadığı zamanlarda Milli Güvenlik Kuruluna başkanlık etmek.

Hükümet programının hazırlanmasını sağlamak

 

CUMHURİYETİN TEMEL İLKELERİ

 Demokratik Devlet

  • Demokrasi; egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olmasıdır.
  • Demokrasilerde belli dönemlerde yapılan seçimlerle halk temsilcilerini belirler. Böylece millet temsilcileri aracılığı ile kendi kendini yö­netir.
  • Vatandaşlar kanunlara göre seçme ve se­çilme hakkını kullanır. Herhangi bir baskı olma­dan istediği siyasi partiye oyunu verir. Aynı zamanda istediği siyasi partiye üye olabilir ve partisi için çalışabilir.
  • Herkesin eşit oy hakkı vardır. Seçimlerde oylama gizli, oy sayı­mı ise açık yapılır.    Demokrasilerde, devleti yö­netme yetkisi hiçbir zaman bir kişiye veya belirli bir zümreye bırakılamaz.
  • Demokrasilerde, kişiler özgürce düşünür ve düşündüğünü ifade eder.
  • Demokrasinin Temel İlkeleri Millî Egemenlik
  • Demokraside egemenlik millete aittir. Mil­let bu hakkını temsilcileri (milletvekilleri) aracılı­ğıyla kullanır. Yönetenler, gücünü milletten alır. Hiçbir kimse, zorla iş başına gelemez. Bu esas, anayasamızda şöyle belirtilmiştir: "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir."

Hürriyet ve Eşitlik

  • Demokraside, hürriyet ve eşitlik esastır. Hürriyet, başkalarına zarar vermeden her şeyi yapabilmektir. Bütün insanlar hürdür. Herkes, serbestçe düşünür ve düşüncelerini açıklayabilir.
  • Eşitlik, hiçbir ayrım olmaksızın herkesin kanun önünde aynı haklara sahip olmasıdır. Hiç kimseye din, dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşüncesin­den dolayı farklı işlem yapılamaz.

Siyasi Partiler

  • Demokratik yönetimlerde, ülke sorunları­nın çözüm yolları üzerinde aynı düşünceyi payla­şan insanlar bir siyasi parti kurabilirler. Vatan­daşlar, bu siyasi partilerden birine üye olabilirler. Ülkemizde Kurtuluş Savaşı'ndan sonra ilk kuru­lan parti Halk Fırkası'dır. Fırka parti anlamına ge­lir. Cumhuriyetin ilanından sonra partinin adı Cumhuriyet Halk Partisi olmuştur.
  • Siyasi partiler, anayasa ve ilgili kanun hü­kümlerine uygun olarak faaliyetlerini sürdürürler. Siyasi partilerin hepsi, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü kabul eder. İnsan hakları­na saygılıdır. Millet egemenliğini esas alır. Demok­ratik ve laik cumhuriyet ilkelerine bağlıdır.
  • Demokrasilerde hükümeti kurma görevi, genellikle seçimler sonucunda en çok milletvekil­liği kazanan partiye verilir. Hükümeti kuran partiye iktidar partisi denir. Diğer siyasi partiler ise mu­halefet partileri olarak adlandırılır. Siyasi partiler, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarındandır.
  • 1946 yılında Türkiye'de ilk kez birden fazla  partinin katıldığı seçimler sonucunda çok  partili hayata geçildi.

Hukuk Devleti

  • Toplumun düzen içinde yaşamasını sağ­layan kurallar bütününe hukuk denir. Devlet bü­tün uygulamalarını bu kurallara göre yapar. Hu­kuk devletinde herkes kanun önünde eşittir. Devlet bütün vatandaşlarına eşit yakınlıktadır.
  • Haksızlığa uğrayan herkes mahkemeler aracılığı ile hakkını arar. Hukuk devletinde hiç kimse hukuksuzca bir davranışta bulunamaz. Devlet bile kişi tarafından mahkemeye verilebi­lir. Eğer devlet tarafından yapılan bir haksızlık varsa mahkemeler aracılığı ile giderilebilir.
  • Hukuk devletinde, mahkemeler bağımsız olmak zorundadır. Herhangi bir kimsenin veya bir kurumun etkisi altında olamaz. Çünkü mah­kemeler adaletin dağıtıldığı yerdir. Eğer mah­kemelerin bağımsızlığı sağlanmazsa adalet­sizlikler ortaya çıkabilir. Dolayısı ile mahkeme­lerde gücünü kanunlardan almaktadır.

Laik Devlet

  • Laiklik, devletin hukuk kurallarının akla, bilime ve toplumun ihtiyaçlarına dayalı olma­sıdır. Laik devletlerde din ve devlet işleri bir bi­rinden ayrılır, vatandaşlara inanç ve ibadet öz­gürlüğü tanır.
  • Anayasamızın 24. maddesine göre, Türki­ye'de herkes istediği dine inanmakta, istediği ibadeti yapmakta özgürdür. Hiç kimse inancın­dan dolayı veya yapmış olduğu ibadetten dolayı kınanamaz ve suçlanamaz. Yine hiç kimse laik düzeni yıkmaya yönelik herhangi bir faaliyette bulunmaz.
  • Devlet hangi dine mensup olursa olsun vatandaşlarına karşı eşit uygulamalar yapma­lıdır. Ve laik düzenin koruyucusu olmalıdır.

 

Sosyal Devlet

  • Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en önemli özelliklerinden birisi de Sosyal Devlet anlayışı­nın olmasıdır. Devlet, dil, din, mezhep, ırk, cin­siyet farkı gözetmeksizin her vatandaşını eşit kabul eder ve herkese hizmet götürmeye çalı­şır. Sosyal devlet anlayışında devlet halk için çalışır ve halk için vardır.
  • Devlet; eğitim-öğretim hizmetini, sağlık hizmetini, yol hizmetini, su hizmetini, elektrik hizmetini, iletişim hizmetini ve din hizmetini va­tandaşlarına ulaştırmak zorundadır. Bütün bu hizmetleri yaparken bölge ayrımı yapmama­lıdır. Ülkenin doğusuna, batısına, güneyine ve kuzeyine veya ilinden en küçük köyüne kadar aynı hizmetleri götürmelidir.

Atatürk Milliyetçiliği

  • Cumhuriyetçilik devletin kurucu ilkesidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türk milleti tara­fından kurulmuştur. Millet; aynı toprak parçası üzerinde yaşayan, aynı dili konuşan, aynı geç­mişe sahip olan ve gelecekte de birlikte yaşa­ma isteğinde olan insan topluluğudur. Milliyet­çilik ise mensubu olduğu milleti yararına ki­şinin yapmış olduğu her türlü fedakârlıktır. Ge­reksiz yanan bir lambayı kapatmak, gereksiz açık olan musluğu kapatmak en güzel milliyet­çilik örneklerindendir.
  • Atatürk milliyetçiliği birleştiricidir. Türkiye sınırı içerisinde yaşayan bütün vatandaşları aynı samimi duygularla kucaklar. Irkçı milliyetçilik anlayışı değil kültür milliyetçiliği anlayışı vardır. Nitekim Atatürk'ün "Ne mutlu Türküm di­yene" sözü bu durumu açıklayan en güzel ör­nektir. Kendini Türk hisseden herkes Türk mil­letinin bir ferdidir.
Top