Yeryüzünde Yaşam

Doğu ile batının buluşma noktası:
HİTİTLER

Yanda görülen Hitit güneş kursu, dairesel biçimde güneşin etrafına yerleştirilen öğelerden oluşuyor.Genellikle tunçtan yapılan güneş kurslarının kullanım amaçları hakkında farklı görüşler var.Bir görüşe göre güneş kursları at koşum takımlarının arasında kullanılan bir parçadır.Diğer bir görüşe ise ahşap asaların ucuna takılarak dini törenlerde kullanılıyordu.

Ben,Hititli bir tarih yazıcısıyım.Bir yıl içinde olan olayları “Anal” dediğimiz yıllıklara tarafsız olarak çivi yazısıyla yazdım.İnsanlık tarihinde ilk tarih yazıcılığı bizim uygarlığımızda başladı.Kral tarafından yönetildik ama Tavananna  adını verdiğimiz kraliçemizin de yönetimde sözü geçerdi.Kral,Pankuş adı verilen ve soylulardan oluşan meclise karşı sorumluydu.Anadolu’nun her tarafına yayılan kendi yetiştirdiğimiz atlarla savaşlar kazandık.Topraklarımızı genişletmek istedik.Bu yüzden Mısırlılarla Suriye toprakları için savaştık.Savaş sonunda yine uygarlık tarihinde ilk yazılı antlaşma olan Kadeş Antlaşması’nı imzaladık.Orta Anadolu’da yaşadık.Başkwntimiz Hattuşa’ydı.Küçük ve büyükbaş hayvanlar ve çok çeşitli tarım ürünleri yetiştirdik.Madenleri işledik,taşarlı oyduk.Seramik eşyalar yaptık.Evlerimizin ve kutsal mekanlarımızın duvarlarını sosyal hayatımızı yansıtan resimlerle ve resimli bir yazı tekniği olan hiyerogliflerle süsledik.Dünya durdukça unutulmamak için kalıcı eserler bıraktık.

Her dokunduğunu altına çeviren kral Midas’ın ülkesi:
FRİGYA


Gordion’da (Ankara-Polatlı)bulunmuş seramik çanak çömleklerin üzerindeki geometrik desenler ve resimler Frigli ustanın hayal gücünü ve hünerini yansıtır.

Ben, Frigli bir çiftçiyim.Size dinlediğimde bana çok komik gene bir hikaye anlatacağım.Bir gün müzik aleti çalma yarışması yapılır.Kral Midas,jüri üyesidir.Kral,müzikten anlamadığı için haksız yere birini seçer.Haksızlık yaptığı için kulakları eşek gibi uzar.Kralın kulaklarının uzadığı,krallığın bir ucundan diğer ucuna,kadar duyulur.Kral Midas,Başkent Gordion sokaklarında gezerken kulaklarını şapkasıyla kapatır.İnsanlar sokaklara bir de çivi yazısıyla yazılmış “Kral Midas,eşek kulaklıdır.”diye ilanlar asarlarsa hiç şaşmam.
Aslında çalışmaktan halimiz kalmıyor.Verimli topraklarımızı ekip biçmek tüm vaktimizi alıyor.Topraklarımıza her çeşit tarım ürünü yetişiyor.Saban kırana,ekili tarlaya zarar  verene çok ağır cezalar veriliyor.Tarımda büyükbaş hayvanların gücünden de yararlanıyoruz ama küçükbaş hayvan yetiştirmek daha kazançlı.Sütünü içiyor etini ise yiyoruz,artanını da kış için topraktan ve çeşitli madenlerden yaptığımız kaplarla saklıyoruz.Kadınlarımız hayvanların yününden,tiftiğinden kendilerine has motifleri olan halı ve kilimler dokuyorlar.

Tarihte, madeni parayı ilk kullananlar:
LİDYALILAR

Lidya uygarlığına ait gümüş buhurdanlık görüyorsunuz.Buhurdanlık,içinde güzel kokulu otlar yakılan,dinsel törenlerde de kullanılan küçük mangaldır.

Ege’de,Menderes ve Gediz ırmakları çevresindeki verimli topraklarına yerleştirdiğimiz ülkemde,her çeşit sebze ve meyve yetişiyor.Başkent Sard’ın pazarlarında yok yok.Ben,hem ülkemde hem de başka ülkelerle ticaret yapıyorum.Krallığımızın yetkilileri Kral Yolu’nu kullanarak ticaret yaparken mallarımız için elimize çivi yazısıyla yazılmış güvence belgesi veriyor.Efes’ten aldığım zeytini güneydeki ülkelerde yetişen hurmayla değiştirinceye kadar zeytinler çürüyor.Kilden,topraktan ve madenden yaptığımız süs eşyalarını ve parfümleri başka mallarla takas ediyoruz.Ancak takas çok kolay ve her zaman da malın değerini veren bir alışveriş şekli değil.Bunun daha kolay ve kazançlı bir yolu olmalı diye düşünüyorduk.Madenden yapılmış ve adına “para” denilen bir alışveriş aracının icat edildiği kulaktan kulağa yayıldı.Bu haber beni çok sevindirdi.

İYONLAR

Ben Efes’te yaşayan bir gemi kaptanıyım.Ege’nin mavi sularında deniz yolculuğu yapmak ruhumu dinlendirir.Tüccarları ve mallarını;çeşit çeşit meyveleri,sebzeleri özellikle zeytini ve üzümü,hayvansal ürünleri,seramik eşyaları,kumaşları,halıları ve kilimleri uzak ülkelere götürmek beni mutlu ediyor.Ülkeme geri dönerken gemide tüccarların yazdığı siparişleri okuyorum.İnsanlarımız ticaret yaparak bol kazançlar elde ediyorlar.Efes,Millet İzmir gibi site dediğimiz şehir devletlerinde yaşamak günlük yaşamımızda bizi özgür kıldı.Halkımızın ekonomik durumu da iyi olunca sanata,edebiyata,bilime ve felsefeye zaman ayıranlarımızın sayısı arttı.Yunan ve Avrupa uygarlığın temelini,benim ülkemde yetişen Homeros gibi bir çok sanatçı ve bilim adamı atmıştır.

URARTULAR

Taş oymaktan elleri nasırlaşmış birini gördünüz mü?Benim ellerim neredeyse taş kadar sert.Şikayetçi değilim.Çünkü nasırlı ellerimle ülkemi her türlü tehlikeden koruyan sağlam kaleler yaptım.Ayrıca oda şeklinde kaya mezarları da yaptım.Ölümden sonraki yaşama inandığımız için mezarların içine bir insanın günlük yaşamında ihtiyacı olabilecek eşyalar koyarız.Altın,gümüş ve tunçtan yapılmış eşyalar,toprak kap kacak mezara koyduklarımız arasındadır.Van Gölü yakınlarındaki başkentimiz Tuşpa’da üzerinde resimler ve çivi yazıları bulunan anıt mezarlar yoktur.Ülkemin dağlık ve kayalık olması,benim ve meslektaşlarımın bentler,barajlar ve sulama kanalları yapmasını gerektirdi.Yoksa sulak toprağı çok seven bağcılık ülkeme nasıl bu kadar kazanç getirecekti? Çiftçiler, tarım ürünlerinin çeşitliliğine katkı sağladığımız için bize teşekkür ediyorlar. Kralımız da durumdan çok memnun.

Mezopotamya’da ilk devleti kuranlar:
SÜMERLER
Uygarlık tarihindeki ilk icatların birçoğu benim ülkemin insanlarına ait.Tarladan kaldırdığımız ürünleri pazara götürmek çok yorucu oluyordu.Bunun kolay bir yolu olmalıydı ama nasıl?Bir gün düşünürken dağdan aşağı doğru yuvarlanan yuvarlak bir taş gördüm.Ben de tahtaları taş gibi yontarak yuvarlak hale getirirsem o da yuvarlanırdı.Böylece ilk      tekerleği yaptım.Sonra yuvarlak tahtaları öküzlerin arkasına bağlayıp ilk tekerlekli arabayı yaptım.Binaları yapmak için kullandığımız kerpiç,tuğla ve tahtaları da kolayca taşıdık.Bizim ülkemizde taş olmadığı için binaları tuğladan,kerpiçten kubbeli,kemerli olarak yaptık.Birbirinden bağımsız şehri devletleri kurduk.Eridu,Ur,Uruk onlardan birkaçı.Bence mimari eserlerimiz sizin döneminize ulaşamamıştır.Ülkemde oymacılık,kakmacılık sanatları da gelişmiştir ama asıl geçim kaynağımız tarımdır.Ziggurat adını verdiğimiz tapınaklar aynı zamanda birer gözlem eviydi.Ülkemin bilginleri Ay ve Güneş tutulmasını,Ay yılı takvimini hesapladı,Güneş sistemindeki beş gezegeni, ve burçları,matematikte dört işlemi buldu.Bizim kültürümüzü,dilimizi ve edebiyatımızla ilgili en ayrıntılı bilgileri de Gılgamış Destanı’ndan öğrenebilirsiniz.Bu bilgiler size icat ettiğimiz yazı sayesinde ulaştı farkındasınız değil mi?

Tarihte ilk Anayasayı yapanlar:
BABİLLER

Ben Babil Kralı Hammurabi’yim.Sümerlilerin hukuk kurallarını yeterli bulmadım.Onları geliştirdim,cezaları artırdım ve ilk anayasayı yaptım.Göze göz dişe diş kuralını savunuyorum.Yoksa başkent Babil’den ülkemin her köşesini denetlemem mümkün olmuyordu.Neredeyse bulutlara dokunulacak kadar yüksek “Babil Kulesi”ni inşa ettirdim.”Asma Bahçe”mizi dünyanın yedi harikası arasında sayıyormuşsunuz öyle mi?
Sümerlilerin bilim mirasına da sahip çıktım.Ülkemin bilginleri güneş saatini.Ay ve Güneş tutulmasının devirli olduğunu buldular.

Dünyanın ilk kütüphanesini açanlar:
ASURLULAR

Başkent Ninova’da yaşıyorum ama evimden uzun süre ayrı kalıyorum.Ülkemin kuzeybatı taraflarında bulunan Anadolu ile ticaret yapıyorum.Kayseri yakınlarındaki Kültepe ticaret kolonilerine sık sık gidiyorum.
Anadolu’ya çivi yazısını biz tüccarlar götürdük.Anadolu’daki tüccarlarla yaptığımız ticari anlaşmaları kayıt altına alabilmemiz için onların da çivi yazısı kullanmaları gerekiyordu.Kralımız,ülkemizin ticaretini geliştirmek ve bizim haklarımızı korumak için Babil hükümdarı Hammurabi kanunlarını daha da sertleştirdi.Kralımızın insanlık tarihine başka bir hizmeti daha var.Ülkedeki çivi yazısıyla yazılmış tüm eserleri toplayarak başkent Ninova’da bir kütüphane kurdurdu.

*DÜNYANIN ŞEKLİ

Dünya’nın kutuplardan basık Ekvatordan şişkin kendine özgü şekline GEOİD denir.

 

*PARALELER

 

Ekvatora paralel olarak uzanan ve dünyayı çepeçevre

dolanan dairelere paralel denir.

Özellikleri:

♦      90 Tane Güney yarımkürede 90 tane de Kuzey yarımkürede olmak üzere toplam 180 tanedir.

♦      Kuzey yanmküredeki 90 tane paralel dairesine kuzey paralelleri, Güney yanmküredeki 90 tane paralele Güney paralelleri denir.

♦      En uzun paralel dairesi EKVATOR’dur.

♦      Paralellerin uzunlukları Ekvator’dan kutuplara doğru azahr. 90° Kuzey ve 90° Güney paraleli nokta şeklindedir.Paralellerin uzunluklannın azalmasına bağlı olarak Ekvatordan kutuplara doğru gidildikçe Dünyanın çizgisel hızı azalır.

♦      Paraleller arasındaki uzaklık dünyanın her yerinde eşit olup 111 kilometredir.

Aynı paralel dairesi üzerinde;

1- Güneş ışınlarının geliş açısı

2- Gölge boyu 

3- Dünyanın kendi etrafındaki dönüş hızı 

4- Yerçekimi kuvveti 

5- Gece ve gündüz süresi eşittir. 


 


Enlemin etkileri:

*İklimi etkiler. Güneş ışınlarının geliş açısına bağlı olarak Ekvator ve çevresinde sıcak iklimler görülür. Kutuplara gidildikçe soğuk iklimler görülür.

*Bitki örtüsünü etkiler. iklime bağlı olarak bitki örtüsü değişir.

*Deniz Suyu tuzluluğu değişir. Buharlaşmaya bağlı olarak Ekvatora yakın denizlerin tuzluluğu fazla, kutuplara doğru gidildikçe tuzluluk azalır.

*Yağış ve akarsuların rejimi değişir.

 

{goster}Konunun devamını okumak İçin Üye Girişi Yapın yada Kayıt Olun !{/goster}
{gizle} *MERİDYENLER

Bir kutuptan diğer kutuba ulaşan ve ekvator ile paralelleri dik kesen yarım çemberlere meridyen denir

Özellikleri:

♦      Başlangıç meridyeni, İngiltere’de Londra yakınlarındaki Greenwich kasabasındaki aynı adla anılan gözlem evinden geçen meridyen yayı olarak kabul edilir.

♦      Greenwich’in dogusunda 180, batısında da 180 olmak üzere toplam 360 tane batı meridyen yayı vardır. Doğusundakilere Doğu meridyenleri, batısındakilere meridyenleri denir.

♦      Meridyenlerin boyları  birbirine eşittir.

♦      Meridyenlerin aralarındaki mesafe Ekvatordan kutuplara doğru azalır. Meridyenler kutuplarda birleşir.

♦      Meridyenlerin dereceleri başlangıç meridyeninden doğuya ve batıya doğru gittikçe artar.

♦      Meridyenlerin birbirinden en uzak oldukları yer Ekvator üzeridir. Burada iki paralel arası 111 km’dir.

♦      İki meridyen arasında 4 dakikalık yerel saat farkı vardır.

♦      Aynı meridyen üzerindeki bütün noktalarda yerel saat aynıdır

 

Yerel Saat Hesaplamaları

**İki boylam arası 4 dakikadır

Yerel Saat hesaplamalarında aşağıdakilere dikkat ediniz!

  1. 1. Önce verilen yerler arasındaki boylam farkını bulunuz. Boylamların her ikisi de doğuda veya her ikisi de batıda ise verilen boylamların farkını alın ve 4 ile çarpın. 
  2. 2. Verilen boylamların birisi doğu boylamı birisi batı boylamı ise her ikisini toplayıp 4 ile çarpın. 
  3. 3. Doğudaki yerlerde batıya göre güneş daha önce doğduğu için   yerel saat daha ileridir. 

Örnek Soru: 30° doğu boylamı üzerinde yer alan Bilecik ile 33° doğu boylamı üzerinde yer alan Ankara arasında kaç dakikalık bir yerel saat farkı vardır?

 

Çözüm: öncelikle verilen şehirlerin arasındaki boylam sayısını buluruz. Verilen boylamların ikisi de doğu boylamı olduğu için;

 

33-30=3 boylam fark vardır.

Sonra aradaki dakika farkını buluruz.

iki boylam arası 4 dakika olduğundan;

3x4= 12 dakika.

Bilecik ile Ankara arasında 12 dakikahk bir zaman farkı

vardır.

 

 {/gizle}

 

 

 

 

 

 

 

YERYÜZÜNDEKİ BAŞLICA İKLİM TİPLERİ ve TABİİ BİTKİ ÖRTÜSÜ  

A. SICAK İKLİMLER
1. Ekvatoral İklim
Ekvator çevresinde, 0° – 10° Kuzey ve Güney enlemleri arasında görülür.
Yıllık ortalama sıcaklık 25°C dolayındadır. Yıllık sıcaklık farkı 2 - 3°C yi geçmez. Yıllık yağış miktarı 2000 mm den fazladır. Her mevsim yağışlı olmakla birlikte, ekinoks tarihlerinde yağış maksimum düzeye erişir. Tabii bitki örtüsü oldukça gür ve geniş yapraklı ormanlardır. Ekvatoral iklim, Amazon ve Kongo havzalarının büyük bir kesiminde, Gine Körfezi kıyılarına yakın bölgelerde, Endonezya ve Malezya’nın büyük bir bölümünde etkili olmaktadır.

 

Tabii bitki örtüsü: Çok gür ve geniş yapraklı ormanlardır.

 

 

2. Tropikal İklim (Subtropikal - Savan)

10° - 20° Kuzey ve Güney enlemleri arasında ve 0° - 10° enlemlerinde 1000 m. den sonra görülür. Ekvatoral kuşak ile çöller arasında bir geçiş iklimidir. Yıllık ortalama sıcaklık 20°C dolayındadır. Yıllık sıcaklık farkı 4 - 5°C dir. Yıllık yağış miktarı 1000 - 2000 mm. arasındadır. Güneş ışınlarının dik geldiği yaz ayları yağışlı, kışlar kuraktır. Tabii bitki örtüsü yüksek boylu ve gür bitki toplulukları olan savanlardır. Tropikal iklim, Sudan, Çad, Nijerya, Mali, Moritanya, Brezilya, Venezuela, Kolombiya, Peru ve Bolivya gibi ülkelerde etkili olmaktadır.



Yazları yeşeren savan bitki örtüsü 

3. Muson İklimi
Muson rüzgârlarının etki alanlarında görülür. Yıllık ortalama sıcaklık 15 - 20°C dir. Yıllık sıcaklık farkı 10°C civarındadır. Yıllık ortalama yağış 2000 mm. dolayındadır. Yıllık yağışların % 85'i yaz aylarında düşer. Kış mevsimi kurak geçmektedir. Tabii bitki örtüsü kışın yaprağını döken, yazın yeşillenen ormanlardır. Yağışların azaldığı yerlerde ise savanlar görülür. Muson iklimi, Güney Hindistan, Güney Çin, Güneydoğu Asya, Japonya ve Mançurya gibi bölgelerde etkili olmaktadır.


 

4. Çöl İklimi (Sıcak ve Kurak İklim)

Dönenceler civarında, Asya ve Kuzey Amerika’da karaların iç kısımlarında ve Güney Amerika’da görülür. Bu iklim tipini, yağışların yok denecek kadar az olması belirler. Çöllerdeki nem yetersizliği, günlük sıcaklık farkının büyümesine zemin hazırlamıştır. Günlük sıcaklık farkının 50°C yi bulduğu zamanlar olmaktadır. Yıllık yağış miktarı 100 mm nin altındadır. Yağışlar daha çok sağanak yağmurlar şeklindedir. Tabii bitki örtüsü bazı kurakçıl otlar ve kaktüs bitkileridir. Afrika’da B. Sahra, Ortadoğu’da Necef, Asya’da Gobi, Taklamakan, Avustralya’da Gobbon ve Gibson, Güney Afrika’da Kalahari ve Namib, Güney Amerika’da Patagonya, Atacama ve Peru yeryüzündeki başlıca çöl alanlarıdır. 


B. ILIMAN İKLİMLER
1. Akdeniz İklimi
Genel olarak, 30° - 40° enlemleri arasında görülür. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. Yıllık ortalama sıcaklık 15 - 20°C dir. Yıllık sıcaklık farkı ise 18°C kadardır. Yıllık yağış miktarı 600 - 1000 mm arasında değişir. En fazla yağış kışın, en az yağış yazın görülür. Karakteristik bitki örtüsü, kızılçam ormanlarının tahrip edilmesiyle ortaya çıkan makilerdir.

Makiler, sürekli yeşil kalabilen, kısa boylu, sert yapraklı, kuraklığa dayanabilen, çalımsı bodur bitkilerdir. Mersin, defne, kocayemiş, zeytin, süpürge çalısı, bodur, ardıç gibi bitkiler başlıca maki türleridir. Akdeniz ikliminde yağışın az çok yeterli olduğu orta yükseklikteki yamaçlarda iğne yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar (Kızılçam, sarıçam, karaçam ormanları gibi) yer alır. Akdeniz iklimi en belirgin olarak Akdeniz çevresinde görülmekle birlikte, Güney Portekiz, Afrika’nın güneyinde Kap Bölgesi, Avustralya’nın güneybatısı ve güneydoğusu, Orta Şili ve ABD’nin Kaliforniya eyaletinde de etkili olmaktadır.

 

2. Okyanusal İklim
Genel olarak, 30° - 60° enlemleri arasında, karaların batı kıyılarında görülür. Yazlar fazla sıcak, kışlar da fazla soğuk olmaz. Yıllık sıcaklık ortalaması 15°C dir. Yıllık sıcaklık farkı 10°C yi bulmaktadır. Yıllık yağış ortalaması 1500 mm. dir. En fazla yağış sonbaharda görülür. Tabii bitki örtüsü yayvan ve iğne yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlardır. Ormanların tahrip edildiği yerlerde çayırlar bulunur. Okyanusal iklim, Batı Avrupa, Kuzey Amerika’nın kuzeybatısı, Güney Şili, Avustralya’nın kuzeydoğusu ve Yeni Zelanda’da etkili olmaktadır.

 

3. Karasal İklim
Genel olarak, 30° - 65° enlemleri arasında, karaların deniz etkisinden uzak iç kısımlarında ve kıtaların doğu kıyılarında görülmektedir. Kışlar çok soğuk geçer ve uzun sürer. Yazlar ise sıcaktır. Yıllık sıcaklık ortalaması 0 - 10°C arasında değişir. Yıllık sıcaklık farkı 20 - 40°C dir. Yıllık yağış miktarı 500 - 600 mm dolayındadır.
En fazla yağış yazın, en az yağış kışın düşer. Kış yağışları daha çok kar şeklindedir. Tabii bitki örtüsü iğne yapraklı ormanlardır. Yağışın azaldığı kesimlerde de bozkırlar (step) görülür. Sibirya ve Kanada da iğne yapraklı ormanlara tayga ormanları adı verilir. Taygalar, Dünya ormanlarının % 15'ini oluştururlar. Karasal iklim, Sibirya, Kanada ve Doğu Avrupa’da geniş bir yayılış sahasına sahiptir.

 

Doğal bitki örtüsü yağış alan yerlerde iğne yapraklı ormanlar yağış almayan yerlerde bozkır dır.
 

4. Step İklimi (Yarıkurak İklim)
Step iklimi, bir geçiş iklimi özelliği gösterir. Step iklimlerinde yıllık sıcaklık farkı 15 - 30°C dir. Yıllık yağış miktarı 300 - 500 mm. dir. Step iklimlerinde en fazla yağış ilkbaharda ve yazın düşmektedir. Tabii bitki örtüsü yağışlı mevsimde yeşeren, kurak mevsimde sararan step (bozkır) tir. İnsanlar tarafından ağaç kesilerek, yakılarak ormanların ortadan kaldırılması sonucunda oluşan bozkırlara antropojen bozkır denir. Bu tür bozkırlar, ormanların tahrip edilmesi sonucunda ortaya çıktığından yer yer orman ağacı topluluklarına rastlanır.

 

 
C. SOĞUK İKLİMLER
1. Tundra İklimi (Kutupaltı İklimi)

Genel olarak, 65° - 80° Kuzey enlemleri arasında görülür. Sıcaklığın çok düşük olduğu bir iklim tipidir. Bu iklimde en sıcak ayın ortalaması dahi 10°C yi geçmez. Kışın değerler -30°C ile -40°C ye iner. Yıllık sıcaklık farkının 65°C yi bulduğu yerler vardır. Yağışlar ortalama 200 - 250 mm kadardır. En fazla yağış yaz aylarında görülür. Tabii bitki örtüsü çalı, yosun ve yazın yeşeren kurakçıl otlardan oluşan tundralardır. Tundra iklimi, Avrupa’nın kuzey kıyıları, Kuzey Sibirya, Kuzey Kanada, Grönland Adası kıyıları ve Orta kuşaktaki yüksek dağlarda etkili olmaktadır.

2. Kutup İklimi
Karlar ve buzullarla kaplı kutup bölgelerinde görülür. Sıcaklık ortalaması bütün yıl boyunca 0°C nin altındadır. Sıcaklık, çoğu zaman -40°C ye, hatta daha altına iner. Yıllık sıcaklık farkı 30°C dolaylarındadır. Yağışlar son derece az ve kar şeklindedir. Ortalama yağış 200 mm. civarındadır. Bu iklim tipinde bitki örtüsü yoktur. Kutup iklimi, Kuzey Kutbu çevresinde Grönland Adası’nın iç kısımlarında ve Antarktika’da etkilidir.

 

 

 

 

 

 

 

Top