iletişim ve İnsan ilişkileri

SEN DİLİ : Olumsuz duygularını dile getirmek, eleştirmek ve hoşnutsuzluğunu belirten, çok olumsuz duygular ve sonuçlar doğuran dildir. Kişinin direnmesine, karşı gelmesine kızmasına ve öz dinlememesine yol açar.

**Sen dili yargılayıcı ve suçlayıcı  bir dildir.
“Neden hep derse geç geliyorsun ?” gibi

**Dinleyenin savunucu bir tutum takınmasına yol acar.
BEN DİLİ:  Kişinin o anda, karşılaştığı durum veya davranış karşısında kişisel tepkisini duygu ve düşüncelerini açıklayan bir ifade dildir.

Ben dili, başkaları hakkında değerlendirme ve yorumlarımızı değil bizim duygu ve yaşantılarımızı açıklar.

Direnç ve başkaldırmayı daha az ortaya çıkarır ve davranışın değişmesinde karşı tarafa sorumluluk verir. 
“Ne saygısız çocuksun! Anneyle bu şekilde konuşulur mu? Terbiyesiz!”gibi bir sen dili yerine “Bu şekilde cevap

verdiğin için kırılıyorum. Üstelik bana saygı duymadığını düşünüyorum” şeklindeki ben dili duygularımızı ve düşüncelerimizi açıkladığı gibi sen dilinin içerdiği saldırıyı da ortadan kaldırmaktır.

Ben dili ve Sen dili ile ilgili bir diziden alınmış güzel bir örnek video

 


Ben Dili-Sen Dili (Yalancı Romantik) - paylaşan: sosyalbilge

ATÜRK VE İLETİŞİM

Milli mücadelenin ilk yıllarında bugün sahip olduğumuz radyo, televizyon gibi iletişim aracı yoktu. Atatürk milli mücadele yıllarında kamuoyu oluşturmak için, kitle iletişim araçlarının bu konudaki önemini bildiğinden bazı çalışmalar yapmıştır. Bunlar;

*İrade-i Milliye Gazetesinin çıkarılması (Eylül 1919):

Sivas Kongresinde alınan bir kararla çıkarılmasına karar verilen gazetedir. Millî mücadelenin gidişatı hakkında halkı bilinçlendirmeyi amaçlayan bu gazete, millî mücadelenin yayın organı olmuştur.

*Hakimiyet-i Milliye Gazetesinin çıkarılması(Ocak 1920):Atatürk’ün kurduğu gazetenin üçüncüsüdür. Millî mücadelenin sözcülüğünü yapmıştır. Her sayısında Atatürk’ün bir genelgesi veya beyannamesine yer vermiştir.

*Ceride-i Resmiye gazetesinin yayın hayatına başlaması(Ekim 1920)

Ankara’da kurulan T.B.M.M. Hükümetinin resmi gazetesi olarak 07.10.1920 tarihinde yayınlanmaya başlanan Ceride-i Resmiye, Takvim-i Vakayi’nin devamı olarak kabul edilir.

Ceride-i Resmiye adı 1922’de Resmi Ceride olmuştur. Resmi Ceride adı da 1928 tarihinde Resmi Gazete olmuş ve o tarihten beri bu ad ile yayınlanmaktadır

*Anadolu Ajansı’nın(AA) Kurulması

(Nisan 1920):

*Türkiye Cumhuriyeti'nin ilkresmî ajansı (A.A.)’dır.

*Mustafa Kemalin emriyle Yunus Nadi ve Halide Edip Adıvar gibi Cumhuriyet tarihinin aydınları tarafından milli mücadele davasını bütün memlekete ve dünyaya duyurmak amacıyla 6 Nisan 1920’de kurulmuştur.

*Anadolu Ajansı günümüzde çalışmalarına devam etmektedir.Yeni Türk devletinin ilk ulusal kurumu olma özelliğini taşır.

*Telsiz Telgraf Hakkındaki Kanunun Kabul Edilmesi(1925)

Kurtuluş savaşı sırasında iletişimin önemi anlaşılmış ,1925 de Telsiz Tesisi Hakkında Kanun çıkarılarak Türkiye genelinde bir telsiz şebekesi kurulması ön görülmüştür.

*Telsiz,Telgraf vericilerinin hizmete girmesi(1927)

Berlin, Newyork, Moskova, Tahran, Viyana, Londra gibi merkezlerle bağlantı kurulmuştur

*İstanbul ve Ankara Radyosunun yayına başlaması(1927)

İLETİŞİM BENİMLE BAŞLAR 

İletişim: Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılmasıdır.

Her canlı değişik yöntemlerle iletişim kurar, -Diğer canlılardan farklı olarak insanlar konuşma ve dinleme yeteneğine sahip olduğundan iletişimi geliştirme şansına sahiptir.

Başlıca İletişim Yolları:

1-Sözlü İletişim:Karşılıklı konuşmaya dayalı iletişimdir.

2-Yazılı İletişim:Yazı yoluyla sağlanan iletişimdir. Not, mektup, gazete, dergi ve kitaplardaki

yazılar veya yazılı işaretler aracılığı ile yapılan iletişimdir.

3-Hareketlerle İletişim:Jest, mimik ve çeşitli hareketlerle sağlanan iletişimdir. Sözsüz veya Beden dili ile iletişim de denilebilir. Bu tür iletişim yolunu genellikle işitme engelli insanlarımız kullandığı gibi işitme problemi olmayan insanlarımız da kullanabilmektedir. Selam veren bir insana başımızı sallamamız gibi .

Etkili bir iletişimde dikkat edilmesi gerekenler

1-Bireyin Kendini Tanıması:Kendisini tanıyan ve sahip olduğu özelliklerin farkında olan bir kişi çevresindeki insanları daha kolay algılar ve tanır, onlarla daha kolay ve uyumlu bir iletişim sağlar.

2-Etkili Anlatım: Karşımızdaki insanlarla konuşurken;

- Konuşurken doğal olmalıyız, yapmacık konuşma ve hareketlerden kaçınmalıyız,

- Dinleyici ile göz teması kurarak onun zihnine ve gönlüne girmeye çalışmalıyız, ona pozitif enerji vermeye çalışmalıyız,

- Ses tonumuzu sürekli olarak konuşmamızın içeriğine göre ayarlamalıyız, tek düze bir konuşma insanın dikkatini çekmez.

- Kullandığımız kelime ve cümlelerin karşımızdaki insanların anlayabileceği düzeyde olmasına dikkat etmeliyiz,

- Jest ve mimiklerimizi, bedenimizi konuşmamızın içeriğine uygun olarak kullanmalıyız,

- Konuşma süresini uzun tutarak dinleyenleri sıkmamalıyız

3-Etkili Dinleme:Etkili bir dinleme yapabilme için;

- Konuşmacı ile göz teması sağlamalıyız,

- Kendimizi rahat ve hafif tutmalıyız,

- Karşımızdaki insan konuşurken “evet”,”demek öyle”,”gerçekten mi?”gibi tepkiler vererek onu dinleme isteğimizin olduğunu ona hissettirmeliyiz,

- Konuşmacıyı dinlerken empati kurmalı, kendimizi onun yerine koymalıyız,

- Asla konuşmacının sözlerini kesmemeliyiz, sorularımızı ve eleştirilerimizi sona saklamalıyız,

- Dikkat dağıtacak davranışlardan kaçınmalıyız, dikkat dağıtacak unsurları da ortadan kaldırmalıyız.

4-Empati Kurma: Dış dünyayı karşımızdaki insanın penceresinden,yani onun penceresinden görmeye çalışmak demektir.Bir başka deyişle kendimizi onun yerine koymak demektir.Empati kurmak başka insanlarla iletişimimizin gücünü artırır.

Olumlu İletişim Davranışları

-Empati Kurma ---Etkili Dinleme—Gülümsemek

- Saygılı olmak – Kendini ifade Etmek—Göz Teması

Olumsuz İletişim Davranışları:

1- Karşımızdaki insanı yönlendirmeye çalışmak.

2- Eleştirmek, suçlayıcı davranmak ve yargılamak.

3- Çok veya alakasız sorular sormak.

4- Teselli etmek, konuyu değiştirmeye çalışmak.

5- Küfür etmek, lakap takmak

6- Kendi düşüncelerimizi tek doğru olarak kabul etmek, başkalarının duygu ve düşüncelerine saygı göstermemek.

7- Ön yargılı davranmak.

8- Sözünden dönmek, alay etmek, oyalayıcı davranmak.

SEN DİLİ: Olumsuz duygularını dile getirmek, eleştirmek ve hoşnutsuzluğunu belirten, çok olumsuz duygular ve sonuçlar doğuran dildir. Kişinin direnmesine, karşı gelmesine kızmasına ve öz dinlememesine yol açar.

**Sen dili yargılayıcı ve suçlayıcı bir dildir.
“Neden hep derse geç geliyorsun ?” gibi

**Dinleyenin savunucu bir tutum takınmasına yol acar.
BEN DİLİ: Kişinin o anda, karşılaştığı durum veya davranış karşısında kişisel tepkisini duygu ve düşüncelerini açıklayan bir ifade dildir.

Ben dili, başkaları hakkında değerlendirme ve yorumlarımızı değil bizim duygu ve yaşantılarımızı açıklar.

Direnç ve başkaldırmayı daha az ortaya çıkarır ve davranışın değişmesinde karşı tarafa sorumluluk verir.
“Ne saygısız çocuksun! Anneyle bu şekilde konuşulur mu? Terbiyesiz!”gibi bir sen dili yerine “Bu şekilde cevap

verdiğin için kırılıyorum. Üstelik bana saygı duymadığını düşünüyorum” şeklindeki ben dili duygularımızı ve düşüncelerimizi açıkladığı gibi sen dilinin içerdiği saldırıyı da ortadan kaldırmaktır.


Ben Dili-Sen Dili (Yalancı Romantik) - paylaşan: sosyalbilge

ÇATIŞMA:Çevremizdeki insanlarla iletişim kurmakta zorlandığımız ya da kurulan iletişimden istenilen sonuç alınamadığı durumda kendini ifade edememenin verdiği gerginlik hâlidir.

Sorunu görmezden gelme,boyun eğme, sen dili

 

UZLAŞMA:Çatışma halinin sona erip iletişimin sağlanmasıdır. Empati ,dinleme,işbirliği, ben dili

Kitle İletişim Araçları:Yazılı,sesli yada görsel yapıtların dağıtımını yada yayımını sağlayan her türlü teknik iletişim aracına kitle iletişim araçları denir. Gazete,radyo televizyon ,internet kitle iletişim araçlarından bazılarıdır.

**Ülkemizin geneli göz önüne alındığında ülkemizde en etkili kitle iletişim aracının televizyon olduğu söylenebilir. Çünkü televizyon diğer kitle iletişim araçlarından farklı olarak herkesin evinde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Kamuoyu Oluşumunda Kitle İletişim Araçlarının Önemi;

İnsanları ilgilendiren ortak konularda, genellikle sorunlarda yine insanlar tarafından üretilen ortak çözüm yoluna, ortak düşünceye kamuoyu denir. Kitle iletişim araçlarını kullanarak çok sayıda insana ulaşmak, bilgilendirmek, görüşlerini ve desteklerini almak daha kolaydır.

Kitle İletişim Araçlarının Olumsuz Yönleri;

*Kişiler arası ilişkilerde yüz yüze etkileşimi bir anlamda ortadan kaldırdığı için sosyalleşmeyi engeller.

*Uzun süre takip edildiği durumlarda sağlık sorunlarına yol açabilir.(göz bozukluğu gibi)

*Kontrolü sağlanmazsa zaman kaybına yol açan araçlar haline gelebilirler.

*Özellikle küçük yaştaki insanlarda şiddet, sihir, cinsellik gibi içerikli programlar ruhsal bozukluklara yol açabilir.

Kitle İletişim Araçlarının Olumlu Yönleri;

-Eşitlik, Özgürlük, demokrasi gibi kavramlar yaygınlaşır

-İnsanların eğlenmesini, bilgi edinmesini, eğitilmesini sağlar.

-İnsanların saygılı ve bilinçli olmasını sağlar.

 

Türkiye Radyo Televizyon Kurumu(TRT)

*MAYIS 1964 TRT kuruldu. İlk genel müdürü Ayhan ÖZTRAK oldu.

* Ocak 1968‘de TRT Ankara televizyonu deneme yayınlarına başladı.

*TRT 1,TRT 2, TRT 3, TRT 4, TRT INT, TRT AVRASYA televizyon kanalları ve radyo kanalları vardır.

*TRT, Türkçenin doğru kullanılmasına özen göstermekte ve diğer radyo ve televizyon kanallarına örnek olmaktadır.

TRT’ye bağlı televizyon kanalları hala yurdumuzda diğer özel kanallardan daha yüksek bir izlenme oranına sahiptir.

Radyo Televizyon Üst Kurulu(RTÜK):

*Ülkemizde yayın yapan kuruluşların belli ilkeler doğrultusunda yayın yapmalarını sağlamak amacıyla radyo ve televizyonların yayınlarını düzenlemek ve denetlemekle görevli kuruldur.

*1994 yılında iletişim alanının yeniden düzenlenmesi sonucu özerk ve tarafsız bir kamu tüzel kişiliği niteliğinde Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) kurulmuştur.

*Üst Kurul, TBMM tarafından seçilen 9 üyeden oluşur. Üst Kurul üyelerinin görev süresi altı yıldır. Üst Kurul üyeleri, kendi aralarından bir başkan ve bir başkan vekili seçer. Başkanlık süresi iki yıldır.

RTÜK radyo ve televizyon kanallarına kurallara aykırı yayın yapmaları halinde uyarı,yayın durdurma ,para cezası verebilir. 

HAK: İnsana yasalar ve anlaşmaların tanıdığı yetkiler toplamıdır.

SORUMLULUK: Kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesi, mesuliyet.

ÖZGÜRLÜK: Herhangi bir kısıtlama, zorlamaya bağlı olmadan düşünme ve davranma, serbestlik, hürriyet. Özgürlükler sınırsız değildir. Bir kişinin özgürlüğü başka bir kişinin özgürlüğünün başladığı yerde biter.

TEMEL HAKLARIMIZ

Anayasamızda temel haklar ve özgürlükler, üç başlık altında toplanır. Bunlar:

       1. Kişi Hak ve Hürriyetleri

  • Kişi dokunulmazlığı
  • Kişi hürriyeti ve güvenliği
  • Özel hayatın gizliliği ve korunması (konut dokunulmazlığı, haberleşme hürriyeti)
  • Yerleşme ve seyahat hürriyeti
  • Din ve vicdan hürriyeti
  • Düşünce ve kanaat hürriyeti                   
  • Bilim ve sanat hürriyeti
  • Basın ve yayınla ilgili hürriyetler (düzeltme ve cevap hakkı)
  • Toplantı hak ve hürriyeti (dernek kurma hürriyeti, toplantı gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı)
  • Mülkiyet hakkı
  • Hak arama hürriyeti
  • Temel hak ve hürriyetlerin korunması

      2. Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler

  • Ailenin korunması
  • Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi
  • Çalışma ile ilgili haklar
  • Toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt
  • Ücrette adalet sağlanması
  • Sağlık, çevre ve konut hakkı
  • Gençliğin korunması ve spor hakkı
  • Sosyal güvenlik hakları
  • Tüketici hakları
  • Tarih, kültür ve tabiat varlılarının korunması

        3. Siyasi Haklar ve Ödevler

  • Türk vatandaşlığı
  • Seçme, seçilme, siyasi faaliyetlerde bulunma hakları
  • Kamu hizmetine girme hakkı
  • Dilekçe hakkı

Temel hak ve özgürlüklerimizin kısıtlanabileceği durumlar; savaş hali, sıkıyönetim, seferberlik hali, olağanüstü hal, kamu sağlığı ve güvenliğinin bozulduğu durumlarda vs.

Top